- Hattâ zaruretin varsa bile çekinmek daha iyi. Fakat mademki yiyeceksin, parasını ver bari dedi.
 
		    - ور ضرورت هست هم پرهیز به  ** ور خوری باری ضمان آن بده 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Kuş, o anda tamamiyle kendisinden geçmişti. Atı, yularını elinden almıştı.
 
		    - مرغ پس در خود فرو رفت آن زمان  ** توسنش سر بستد از جذب عنان 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Buğdayları yedi ama tuzakta kala kaldı. Nice Yâsin okudu,nice En’am okudu.
 
		    - چون بخورد آن گندم اندر فخ بماند  ** چند او یاسین و الانعام خواند 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Âciz kaldıktan sonra ister acıklan, ister ah et. Bu kara duman, o hale düşmeden gerekti.
 
		    - بعد در ماندن چه افسوس و چه آه  ** پیش از آن بایست این دود سیاه 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Hırs ve heves, insanı harekete getirdi mi o zaman ey feryadıma yetişen, medet de.   535
 
		    - آن زمان که حرص جنبید و هوس  ** آن زمان میگو کای فریادرس 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Çünkü bu feryat, Basra harap olmadan edilen feryattır. Belki bu sınıklık yüzünden Basra kurtulur.
 
		    - کان زمان پیش از خرابی بصره است  ** بوک بصره وا رهد هم زان شکست 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Ey ağlayan dövünen, bana Basra’yla Musul yıkılmadan ağla, dövün!
 
		    - ابک لی یا باکیی یا ثاکلی  ** قبل هدم البصرة و الموصل 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Ölümden evvel feryat et, başına topraklar saç. Ölümden sonraysa ağlama, dayan.
 
		    - نح علی قبل موتی واغتفر  ** لا تنح لی بعد موتی واصطبر 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Ben felâkete düşmeden, helâk olmadan ağla bana, felâket tufanından sonraysa ağlamayı bırak.
 
		    - ابک لی قبل ثبوری فیالنوی  ** بعد طوفان النوی خل البکا 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Şeytan, yolunu vurmadan Yâsin okumak gerek.   540
 
		    - آن زمان که دیو میشد راهزن  ** آن زمان بایست یاسین خواندن