English    Türkçe    فارسی   

6
561-570

  • Elinin altında oldukça başım rahatlaşır. Elin lûtuf ve ihsan hususunda bir delildir senin.
  • Gölgeni başımdan çekme. Kararım kalmadı, kararım kalmadı, kararım kalmadı!
  • Senin derdinle ey selvilerin, yaseminlerin haset ettikleri güzel, uyku gözlerimden usandı.
  • Lâyık değilsem bile ne olur, bir an olsun bu dertlere düşmüş, dermana lâyık olmayan kulun halini sorsan ne olur ki?
  • Yoklukta ne liyakat vardı ki sen ona bunca lûtuf kapılarını açtın. 565
  • Uyuz bir toprağı, kerem ettin de insan haline getirdin; yenine, yakasına duygu nurlarından on inci doldurdun.
  • Ölü bir meni, bu beş zâhiri, beş bâtıni duyguyla adam haline geldi.
  • Ey yüce nur, senin tevfikın olmadıkça tövbe nedir ki? Tövbenin bıyığına gülmeli.
  • Dilersen, tövbenin bıyıklarını bir bir yolarsın. Tövbe, bir gölgedir, sense aydın bir ay.
  • Ey yüzünden dükkânım, durağım yıkılmış olan dilber, kalbimi sıkmaktasın, nasıl feryat etmeyeyim? 570