English    Türkçe    فارسی   

6
568-577

  • Ey yüce nur, senin tevfikın olmadıkça tövbe nedir ki? Tövbenin bıyığına gülmeli.
  • توبه بی توفیقت ای نور بلند  ** چیست جز بر ریش توبه ریش‌خند 
  • Dilersen, tövbenin bıyıklarını bir bir yolarsın. Tövbe, bir gölgedir, sense aydın bir ay.
  • سبلتان توبه یک یک بر کنی  ** توبه سایه‌ست و تو ماه روشنی 
  • Ey yüzünden dükkânım, durağım yıkılmış olan dilber, kalbimi sıkmaktasın, nasıl feryat etmeyeyim? 570
  • ای ز تو ویران دکان و منزلم  ** چون ننالم چون بیفشاری دلم 
  • Senden nasıl kaçabilirim ki sensiz bir diri bile yoktur. Senin Allahlığın olmadıkça kulun varlığı olamaz.
  • چون گریزم زانک بی تو زنده نیست  ** بی خداوندیت بود بنده نیست 
  • Ey canların aslı, canımı al benim. Sensiz bu candan usandım artık.
  • جان من بستان تو ای جان را اصول  ** زانک بی‌تو گشته‌ام از جان ملول 
  • Deliliğe âşığım, akıllılığa, usluluğa doydum.
  • عاشقم من بر فن دیوانگی  ** سیرم از فرهنگی و فرزانگی 
  • Utancımı yırttım, paraladım mı hiç olmazsa sırrımı açık söylerim. Ne zamana dek bu sabır, ne zamana dek bu mihnet ve titreyiş?
  • چون بدرد شرم گویم راز فاش  ** چند ازین صبر و زحیر و ارتعاش 
  • Saçak gibi âr ve hayâ altında gizlendim kaldım. Birdenbire şu yorganın altından bir sıçrayayım. 575
  • در حیا پنهان شدم هم‌چون سجاف  ** ناگهان بجهم ازین زیر لحاف 
  • Yoldaşlar, sevgili, yolları bağladı. Biz topal ceylânlarız, o avlanan bir aslan.
  • ای رفیقان راهها را بست یار  ** آهوی لنگیم و او شیر شکار 
  • Ona teslim olmak, emrine boyun eğmekten başka, böyle bir kan döken erkek aslana karşı ne çaremiz var?
  • جز که تسلیم و رضا کو چاره‌ای  ** در کف شیر نری خون‌خواره‌ای