- Dilersen, tövbenin bıyıklarını bir bir yolarsın. Tövbe, bir gölgedir, sense aydın bir ay.
- سبلتان توبه یک یک بر کنی ** توبه سایهست و تو ماه روشنی
- Ey yüzünden dükkânım, durağım yıkılmış olan dilber, kalbimi sıkmaktasın, nasıl feryat etmeyeyim? 570
- ای ز تو ویران دکان و منزلم ** چون ننالم چون بیفشاری دلم
- Senden nasıl kaçabilirim ki sensiz bir diri bile yoktur. Senin Allahlığın olmadıkça kulun varlığı olamaz.
- چون گریزم زانک بی تو زنده نیست ** بی خداوندیت بود بنده نیست
- Ey canların aslı, canımı al benim. Sensiz bu candan usandım artık.
- جان من بستان تو ای جان را اصول ** زانک بیتو گشتهام از جان ملول
- Deliliğe âşığım, akıllılığa, usluluğa doydum.
- عاشقم من بر فن دیوانگی ** سیرم از فرهنگی و فرزانگی
- Utancımı yırttım, paraladım mı hiç olmazsa sırrımı açık söylerim. Ne zamana dek bu sabır, ne zamana dek bu mihnet ve titreyiş?
- چون بدرد شرم گویم راز فاش ** چند ازین صبر و زحیر و ارتعاش
- Saçak gibi âr ve hayâ altında gizlendim kaldım. Birdenbire şu yorganın altından bir sıçrayayım. 575
- در حیا پنهان شدم همچون سجاف ** ناگهان بجهم ازین زیر لحاف
- Yoldaşlar, sevgili, yolları bağladı. Biz topal ceylânlarız, o avlanan bir aslan.
- ای رفیقان راهها را بست یار ** آهوی لنگیم و او شیر شکار
- Ona teslim olmak, emrine boyun eğmekten başka, böyle bir kan döken erkek aslana karşı ne çaremiz var?
- جز که تسلیم و رضا کو چارهای ** در کف شیر نری خونخوارهای
- O, güneş gibi ne uyumakta, ne bir şey yemekte. Ruhları da uyutmamakta,ruhlara da bir şey yedirmemekte.
- او ندارد خواب و خور چون آفتاب ** روحها را میکند بیخورد و خواب