Bir başkası da işsiz güçsüzdür, yüzünü mekânsızlık yurduna tutmuştur. Çünkü onun can gıdasını da oradan sen vermedesin.585
وان یکی بیکار و رو در لامکان ** که از آن سو دادیش تو قوت جان
İradesini Allah’ya verenin işi iştir. O, Allah işi için her işten kesilmiştir.
کار او دارد که حق را شد مرید ** بهر کار او ز هر کاری برید
Başkaları şu birkaç gün içinde ta göç gecesine kadar çocuklar gibi oyuna dalıp giderler.
دیگران چون کودکان این روز چند ** تا شب ترحال بازی میکنند
Uyuyan biri sıçrayıp uyandı mı vesveseler dadısı ona işveler yapar.
خوابناکی کو ز یقظت میجهد ** دایهی وسواس عشوهش میدهد
Hadi der canım yavrum uyu. Kimsenin seni uyandırmasına razı değiliz biz.
رو بخسپ ای جان که نگذاریم ما ** که کسی از خواب بجهاند ترا
Senin, kendi kendini uykudan çekip koparman lâzım... su sesini duyan susuz gibi hani.590
هم تو خود را بر کنی از بیخ خواب ** همچو تشنه که شنود او بانک آب
Ben, susuzların kulağına gelen bir su sesiyim. Yağmur gibi göklerden yağarım ben.
بانگ آبم من به گوش تشنگان ** همچو باران میرسم از آسمان
Âşık, sıçra, şu ıstıraptan kurtul. Hem susuzluk, hem su sesini duymak, hem de uyku... Bu nasıl olur?
بر جه ای عاشق برآور اضطراب ** بانگ آب و تشنه و آنگاه خواب
Bir âşık,sevgilisinin verdiği söze uyup geleceği yere geldi,fakat gece uzadı,o da beklerken uykusu gelip daldı.Sevgilisi,va’idinde durdu, geldi.Fakat onu uyur görünce cebini cevizle doldurup gitti
حکایت آن عاشق کی شب بیامد بر امید وعدهی معشوق بدان وثاقی کی اشارت کرده بود و بعضی از شب منتظر ماند و خوابش بربود معشوق آمد بهر انجاز وعده او را خفته یافت جیبش پر جوز کرد و او را خفته گذاشت و بازگشت
Eski zamanlarda bir âşık vardı, devrinde ahdinde duran bir âşıktı o.
عاشقی بودست در ایام پیش ** پاسبان عهد اندر عهد خویش
Yıllarca zaman ay yüzlü sevgilisine bağlanmış, padişahına âdeta esir olmuştu.
سالها در بند وصل ماه خود ** شاهمات و مات شاهنشاه خود