Kulakları, sözle meşgul olsun da akılları, gülün yüzünü görme havasına kapılmasın.
تا به قل مغشول گردد گوششان ** سوی روی گل نپرد هوششان
Hele pek aydın olan bu güneşin karşısında her delil hakikatte yol vurucudur.
پیش این خورشید کو بس روشنیست ** در حقیقت هر دلیلی رهزنیست
Çalgıcı ,Türk beyinin meclisinde şu gazeli okumaya başladı: Gül müsün,süsen mi,yoksa ay mı? Bilmiyorum ki ,bu perişan âşıktan ne istersin ? Bilmem ki...Türk beyi bunu duyunca ”Bildiğini söyle be!” diye bağırdı, çalgıcı da ona cevap verdi.
حکایت آن مطرب کی در بزم امیر ترک این غزل آغاز کرد گلی یا سوسنی یا سرو یا ماهی نمیدانم ازین آشفتهی بیدل چه میخواهی نمیدانم و بانگ بر زدن ترک کی آن بگو کی میدانی و جواب مطرب امیر را