- Şaşılacak şey şu: Hem benden ayrı değilsin, hem de ben neredeyim, sen neredesin? Bunu bir türlü bilmiyorum.
- این عجب که نیستی از من جدا ** میندانم من کجاام تو کجا
- Bilmiyorum beni nasıl çekiyor da bazen karalar da yürütüyor, bazen kan denizlerine gark ediyorsun.
- میندانم که مرا چون میکشی ** گاه در بر گاه در خون میکشی
- Böylece ağzını açıp bilmem, bilmiyorum demeye girişti, boyuna bu lâfı söylüyordu.
- همچنین لب در ندانم باز کرد ** میندانم میندانم ساز کرد
- Bilmiyorum sözü haddi aşınca Türkümüz kızdı, kızıştı.
- چون ز حد شد میندانم از شگفت ** ترک ما را زین حراره دل گرفت
- Yerinden fırlayıp topuzunu çekti, çalgıcının başına çöktü. 710
- برجهید آن ترک و دبوسی کشید ** تا علیها بر سر مطرب رسید
- Hemen bir çavuş koşup topuzu yakaladı, çalgıcıyı öldürmek size yaraşmaz dedi.
- گرز را بگرفت سرهنگی بدست ** گفت نه مطرب کشی این دم بدست
- Türk dedi ki: Bu sayısız tekerlemesi, kafamı şişirdi, bari ben onun kafasını ezeyim de görsün!
- گفت این تکرار بی حد و مرش ** کوفت طبعم را بکوبم من سرش
- A kaltaban, bilmiyorsan nane yeme... Biliyorsan ne söyleyeceksen söyle.
- قلتبانا میندانی گه مخور ** ور همیدانی بزن مقصود بر
- A ahmak bildiğini söyle bari de bilmiyorum, bilmiyorum deyip durma.
- آن بگو ای گیج که میدانیش ** میندانم میندانم در مکش
- Ben; neredensin, nerelisin be adam? diye soruyorum. Sen, ne Herat’lıyım ne Belh’li... 715
- من بپرسم کز کجایی هی مری ** تو بگویی نه ز بلخ و نه از هری