- İster nur olsun, ister karanlık. O olmadıkça onu tamamı ile bilemezsin.
- تا نگردی او ندانیاش تمام ** خواه آن انوار باشد یا ظلام
- Akıl oldun mu aklı tamamı ile bilirsin, aşk oldun mu aşkın yanmış, mahvolmuş fitillerini anlar, duyarsın.
- عقل گردی عقل را دانی کمال ** عشق گردی عشق را دانی ذبال
- Anlayış bunu kavrayabilseydi bu dâvanın delilini apaçık söylerdim.
- گفتمی برهان این دعوی مبین ** گر بدی ادراک اندر خورد این
- İncir yiyen bir kuş gelip konuk olsa bu tarafta incir çoktur, incirin hiçbir değeri yoktur. 760
- هست انجیر این طرف بسیار و خوار ** گر رسد مرغی قنق انجیرخوار
- Âlemde bulunan kadın, erkek... Herkes her an can vermede, ölmededir.
- در همه عالم اگر مرد و زنند ** دم به دم در نزع و اندر مردنند
- Sözlerini de, ölüm zamanı babanın oğula vasiyeti say.
- آن سخنشان را وصیتها شمر ** که پدر گوید در آن دم با پسر
- Da ibret al ,acın... Bu suretle de buğuz,haset ve kin, kökünden sökülüp çıksın.
- تا بروید عبرت و رحمت بدین ** تا ببرد بیخ بغض و رشک و کین
- Yakınlarına onlar ölünce nasıl yüreğin yanarsa o çeşit bak.
- تو بدان نیت نگر در اقربا ** تا ز نزع او بسوزد دل ترا
- Gelecek şey gelmiştir onları ölmüş say, sevdiğini ölüyor, ölmüş onu kaybetmişsin bil. 765
- کل آت آت آن را نقد دان ** دوست را در نزع و اندر فقد دان
- Garezler senin bu çeşit bakışına perde oluyorsa onları yırt, at.
- وز غرضها زین نظر گردد حجاب ** این غرضها را برون افکن ز جیب