English    Türkçe    فارسی   

6
794-803

  • Körler bile o kötülükleri gördüler, sağırların kulakları bile o hikâyeleri duydu.
  • چشم کوران آن خسارت را بدید  ** گوش کران آن حکایت را شنید 
  • Siz şimdiye kadar uyuyor muydunuz ki şimdi yas tutuyor, elbisenizi yırtıyorsunuz? 795
  • خفته بودستید تا اکنون شما  ** که کنون جامه دریدیت از عزا 
  • Ey uykuya dalanlar, kendinize ağlayın! Çünkü bu ağır uyku, çok kötü bir ölüm.
  • پس عزا بر خود کنید ای خفتگان  ** زانک بد مرگیست این خواب گران 
  • Allah’ya mensup ruh, zindandan kurtuldu. Neden elbisenizi yırtalım, niçin elimizi ısırıp duralım?
  • روح سلطانی ز زندانی بجست  ** جامه چه درانیم و چون خاییم دست 
  • Onlar ,din sultanlarıydı. Bağı kırdıkları zaman onlara sevinç çağıdır.
  • چونک ایشان خسرو دین بوده‌اند  ** وقت شادی شد چو بشکستند بند 
  • Devlet saymanına uçup gittiler; tomruğu,zinciri çözüp attılar.
  • سوی شادروان دولت تاختند  ** کنده و زنجیر را انداختند 
  • O gün devlet günüdür, güzellik ve saltanat günüdür. Bir zerrecik anlasan, bilsen bunun böyle olduğunu tasdik edersin? 800
  • روز ملکست و گش و شاهنشهی  ** گر تو یک ذره ازیشان آگهی 
  • Bilmiyor, anlamıyorsan yürü, kendine ağla. Çünkü göçmeyi mahşeri inkâr ediyorsun.
  • ور نه‌ای آگه برو بر خود گری  ** زانک در انکار نقل و حشری 
  • Kendi harap dinine, harap gönlüne ağla ki bu eski topraktan başka bir şey görmüyor.
  • بر دل و دین خرابت نوحه کن  ** که نمی‌بیند جز این خاک کهن 
  • Görüyorsa neden yiğitleşmiyor, Allah’ya dayanmıyor; neden gözü tok değil?
  • ور همی‌بیند چرا نبود دلیر  ** پشتدار و جانسپار و چشم‌سیر