- Sonra yine canları yücelere çekmek diledi mi padişah nakiplerinden ses gelir: İnin!
- باز جانها را چو خواند در علو ** بانگ آید از نقیبان که انزلوا
- Bundan öte söz inceldi. Ateşi azalt, odunu çok atma.
- بعد ازین باریک خواهد شد سخن ** کم کن آتش هیزمش افزون مکن
- Atma da küçücük çömlek kaynamasın. Anlayış çömlekleri pek küçük ve pek yufka.
- تا نجوشد دیگهای خرد زود ** دیگ ادراکات خردست و فرود
- Noksandan münezzeh Allah, bir elmalık meydana getirmede, onları ağaçlara, yapraklara benzeyen harfler içinde gizlemede.
- پاک سبحانی که سیبستان کند ** در غمام حرفشان پنهان کنند
- Bu ses, harf ve dedikodu ağaçlığı arasında elmadan ancak bir koku alınabilir. 85
- زین غمام بانگ و حرف و گفت و گوی ** پردهای کز سیب ناید غیر بوی
- Bari sen de bu kokuyu aklına iyice çek, bu kokuyu iyice al da seni kulağından tutup asla kadar götürsün.
- باری افزون کش تو این بو را به هوش ** تا سوی اصلت برد بگرفته گوش
- Nezle olmamaya, koku almaya bak. Halkın yelinden, nefesinden bedenini ört.
- بو نگهدار و بپرهیز از زکام ** تن بپوش از باد و بود سرد عام
- Onların havaları, kış rüzgârlarından da soğuktur. Örtün, bürün de burnuna girmesin.
- تا نینداید مشامت را ز اثر ** ای هواشان از زمستان سردتر
- Onlar, cansız, donmuş kişilerdir. Nefesleri, karlı dağlardan gelir.
- چون جمادند و فسرده و تنشگرف ** میجهد انفاسشان از تل برف
- Fakat yeryüzü bu karlı kefene büründü mü durma, hemen Hüsameddin’in güneş kılıcını vur. 90
- چون زمین زین برف در پوشد کفن ** تیغ خورشید حسامالدین بزن