Bu dünya pazarında sermaye altındır, orada da aşk ve iki ıslak göz.
مایه در بازار این دنیا زرست ** مایه آنجا عشق و دو چشم ترست
Kim eli boş pazara giderse ömrü geçer, tamamı ile ham ve eli boş olarak geri döner.840
هر که او بیمایهی بازار رفت ** عمر رفت و بازگشت او خام تفت
Kardeş neredeydin? Hiçbir yerde. Ne pişirdin? Hiçbir şey!
هی کجا بودی برادر هیچ جا ** هی چه پختی بهر خوردن هیچ با
Müşteri ol da elim oynasın, gebe olan madenimden lâl doğsun.
مشتری شو تا بجنبد دست من ** لعل زاید معدن آبست من
Fakat müşteri, gevşek ve soğuk bile olsa yine sen onu çağır. Çünkü böyle emredilmiştir.
مشتری گرچه که سست و باردست ** دعوت دین کن که دعوت واردست
Doğan kuşunu uçur, ruh güvercinini tut. Dâvet yolunda Nuh’un yolunda yürü.
باز پران کن حمام روح گیر ** در ره دعوت طریق نوح گیر
Allah için hizmette bulun. Halkın kabul etmesiyle, ret etmesiyle ne işin var senin.845
خدمتی میکن برای کردگار ** با قبول و رد خلقانت چه کار
Birisinin , gece yarısı bir evin kapısı önünde sahur davulu çalması, komşunun “ Daha gece yarısı, sahur vakti değil. Bir de bu evde kimse yok, kimin için davul çalıyorsun” demesi, davulcunun cevabı
داستان آن شخص کی بر در سرایی نیمشب سحوری میزد همسایه او را گفت کی آخر نیمشبست سحر نیست و دیگر آنک درین سرا کسی نیست بهر کی میزنی و جواب گفتن مطرب او را
Birisi, büyük bir zatın evinin kapısında sahur davulu çalmakta idi.
آن یکی میزد سحوری بر دری ** درگهی بود و رواق مهتری
Gece yarısı aşk ile şevk ile davul çalıyordu. Ona kabiliyetli birisi dedi ki:
نیمشب میزد سحوری را به جد ** گفت او را قایلی کای مستمد
Evvelâ bu davulu, seher vakti çal, gece yarısı bu kepazelik olmaz.
اولا وقت سحر زن این سحور ** نیمشب نبود گه این شر و شور