- Tefi, davulu birisi duysun diye çalıyorsan duyacak kulak nerede? Bunu anlamak için akıl lâzım, fakat akıl hani?
- بهر گوشی میزنی دف گوش کو ** هوش باید تا بداند هوش کو
- Davulcu dedi ki: Sen sözünü bitirdin şimdi cevabımı dinle de şaşırıp kalma.
- گفت گفتی بشنو از چاکر جواب ** تا نمانی در تحیر و اضطراب
- Sence şimdi gece yarısı ama bence neşe sabahı yaklaştı.
- گرچه هست این دم بر تو نیمشب ** نزد من نزدیک شد صبح طرب
- Her sınıklık bence kutlu bir hale geldi. Bütün geceler, gözüme gündüz kesildi.
- هر شکستی پیش من پیروز شد ** جمله شبها پیش چشمم روز شد
- Nil ırmağı sana kandır ama bence kan değil, sudur ey akıllı kişi. 855
- پیش تو خونست آب رود نیل ** نزد من خون نیست آبست ای نبیل
- Sence o demirdir, tunçtur ama Davut peygambere mumdur.
- در حق تو آهنست آن و رخام ** پیش داود نبی مومست و رام
- Dağ, sana karşı ağırdır, cansızdır, fakat Davut’un önünde usta bir çalgıcı, bir okuyucudur.
- پیش تو که بس گرانست و جماد ** مطربست او پیش داود اوستاد
- Senin önünde o kırık taşlar susarlar. Fakat Ahmed’in önünde fasih bir hale gelir, hamdü senada bulunurlar.
- پیش تو آن سنگریزه ساکتست ** پیش احمد او فصیح و قانتست
- Senin önünde mescidin sütunu ölüdür, fakat Ahmed’e karşı gönlünü aldırmış bir âşıktır.
- پیش تو استون مسجد مردهایست ** پیش احمد عاشقی دل بردهایست
- Cihanın bütün cüzüleri halkın önünde ölüdür, Allah’ya karşı bilgi sahibi ve muti. 860
- جمله اجزای جهان پیش عوام ** مرده و پیش خدا دانا و رام