- Allah, bu suretle seni suçun ne kadarsa o kadar tutarım. Suça verilen ceza suç miktarıncadır.
- که به قدر جرم میگیرم ترا ** این بود تقریر در داد و جزا
- İster iyi olsun ister kötü... İster âşikar olsun, ister gizli... Biz her şeyi duyarız, her şeyi görürüz der.
- خواه نیک و خواه بد فاش و ستیر ** بر همه اشیا سمیعیم و بصیر
- Babacığım, bundan geç, nevruz oldu, halk, Allah lütfuna ulaştı, herkesin ağzına tat geldi.
- زین گذر کن ای پدر نوروز شد ** خلق از خلاق خوش پدفوز شد
- Yine ırmağımıza can suyu geldi. Yine padişahımız köyümüze kondu. 940
- باز آمد آب جان در جوی ما ** باز آمد شاه ما در کوی ما
- Baht, salınıp gezmede, eteğini sürmede, tövbeyi bozma zamanı geldi diye naralar atmadadır.
- میخرامد بخت و دامن میکشد ** نوبت توبه شکستن میزند
- Yine sel geldi, tövbeyi silip süpürdü. Bekçi uykuya daldı, fırsat vakti gelip çattı.
- توبه را بار دگر سیلاب برد ** فرصت آمد پاسبان را خواب برد
- Her mahmur, şarap içti, sarhoş oldu. Bu gece varımızı, yoğumuzu rehine koyacağız.
- هر خماری مست گشت و باده خورد ** رخت را امشب گرو خواهیم کرد
- O canlara canlar katan lâl şarapla, lâl içinde lâl olduk, lâl içinde lâl kesildik.
- زان شراب لعل جان جانفزا ** لعل اندر لعل اندر لعل ما
- Yine meclis şenlendi, gönülleri parlattı. Kalk, kem göz değmesin diye mangala çörekotu at. 945
- باز خرم گشت مجلس دلفروز ** خیز دفع چشم بد اسپند سوز
- Güzel sarhoşların naralarını duyuyorum. Canım, ta sonuna kadar böyle olmayalım işte.
- نعرهی مستان خوش میآیدم ** تا ابد جانا چنین میبایدم