- Baht, salınıp gezmede, eteğini sürmede, tövbeyi bozma zamanı geldi diye naralar atmadadır.
- میخرامد بخت و دامن میکشد ** نوبت توبه شکستن میزند
- Yine sel geldi, tövbeyi silip süpürdü. Bekçi uykuya daldı, fırsat vakti gelip çattı.
- توبه را بار دگر سیلاب برد ** فرصت آمد پاسبان را خواب برد
- Her mahmur, şarap içti, sarhoş oldu. Bu gece varımızı, yoğumuzu rehine koyacağız.
- هر خماری مست گشت و باده خورد ** رخت را امشب گرو خواهیم کرد
- O canlara canlar katan lâl şarapla, lâl içinde lâl olduk, lâl içinde lâl kesildik.
- زان شراب لعل جان جانفزا ** لعل اندر لعل اندر لعل ما
- Yine meclis şenlendi, gönülleri parlattı. Kalk, kem göz değmesin diye mangala çörekotu at. 945
- باز خرم گشت مجلس دلفروز ** خیز دفع چشم بد اسپند سوز
- Güzel sarhoşların naralarını duyuyorum. Canım, ta sonuna kadar böyle olmayalım işte.
- نعرهی مستان خوش میآیدم ** تا ابد جانا چنین میبایدم
- İşte bir Hilâl bir Bilâl’e dost oldu. Diken yarası, ona gül ve gülnar kesildi.
- نک هلالی با بلالی یار شد ** زخم خار او را گل و گلزار شد
- Beden, diken yarası ile kalbura döndü ama canım, bedenim, devlet gülistanı oldu.
- گر ز زخم خار تن غربال شد ** جان و جسمم گلشن اقبال شد
- Beden, o kâfirin dikeninin zahmı önünde ama canım, Allah’nın sarhoşu!
- تن به پیش زخم خار آن جهود ** جان من مست و خراب آن و دود
- Canıma bir can kokusudur gelmede, merhametli sevgilimin kokusu erişmede. 950
- بوی جانی سوی جانم میرسد ** بوی یار مهربانم میرسد