Yine meclis şenlendi, gönülleri parlattı. Kalk, kem göz değmesin diye mangala çörekotu at.945
باز خرم گشت مجلس دلفروز ** خیز دفع چشم بد اسپند سوز
Güzel sarhoşların naralarını duyuyorum. Canım, ta sonuna kadar böyle olmayalım işte.
نعرهی مستان خوش میآیدم ** تا ابد جانا چنین میبایدم
İşte bir Hilâl bir Bilâl’e dost oldu. Diken yarası, ona gül ve gülnar kesildi.
نک هلالی با بلالی یار شد ** زخم خار او را گل و گلزار شد
Beden, diken yarası ile kalbura döndü ama canım, bedenim, devlet gülistanı oldu.
گر ز زخم خار تن غربال شد ** جان و جسمم گلشن اقبال شد
Beden, o kâfirin dikeninin zahmı önünde ama canım, Allah’nın sarhoşu!
تن به پیش زخم خار آن جهود ** جان من مست و خراب آن و دود
Canıma bir can kokusudur gelmede, merhametli sevgilimin kokusu erişmede.950
بوی جانی سوی جانم میرسد ** بوی یار مهربانم میرسد
Mustafa, Miraçtan geldi, Bilâl’ine ne mutlu ne mutlu!
از سوی معراج آمد مصطفی ** بر بلالش حبذا لی حبذا
Sıddıyk, doğru özlü, doğru sözlü Bilâl’den bu sözleri duyunca tövbesinden el yudu.
چونک صدیق از بلال دمدرست ** این شنید از توبهی او دست شست
Allah razı olsun,Sıddıyk’ın bu vakayı Mustafa aleyhiselâm’a söylemesi, Bilâl’e, kâfirlerin yaptıkları zulümleri ve onun “Ahad ,Ahad” demesi yüzünden daha fazla zulmettiklerini anlatması,onu almak için birbirleriyle danışmaları
باز گردانیدن صدیق رضی الله عنه واقعهی بلال را رضی الله عنه و ظلم جهودان را بر وی و احد احد گفتن او و افزون شدن کینهی جهودان و قصه کردن آن قضیه پیش مصطفی علیهالسلام و مشورت در خریدن او
Sıddıyk bunun üzerine Mustafa’nın yanına gelip vefalı Bilâl’in halini anlattı.
بعد از آن صدیق پیش مصطفی ** گفت حال آن بلال با وفا
Dedi ki: O felekleri ölçen çevik ve kutlu kanatlı Bilâl, şimdi senin aşkına düşmüş, senin tuzağına tutulmuştur.
کان فلکپیمای میمونبال چست ** این زمان در عشق و اندر دام تست