English    Türkçe    فارسی   

6
946-955

  • Güzel sarhoşların naralarını duyuyorum. Canım, ta sonuna kadar böyle olmayalım işte.
  • İşte bir Hilâl bir Bilâl’e dost oldu. Diken yarası, ona gül ve gülnar kesildi.
  • Beden, diken yarası ile kalbura döndü ama canım, bedenim, devlet gülistanı oldu.
  • Beden, o kâfirin dikeninin zahmı önünde ama canım, Allah’nın sarhoşu!
  • Canıma bir can kokusudur gelmede, merhametli sevgilimin kokusu erişmede. 950
  • Mustafa, Miraçtan geldi, Bilâl’ine ne mutlu ne mutlu!
  • Sıddıyk, doğru özlü, doğru sözlü Bilâl’den bu sözleri duyunca tövbesinden el yudu.
  • Allah razı olsun,Sıddıyk’ın bu vakayı Mustafa aleyhiselâm’a söylemesi, Bilâl’e, kâfirlerin yaptıkları zulümleri ve onun “Ahad ,Ahad” demesi yüzünden daha fazla zulmettiklerini anlatması,onu almak için birbirleriyle danışmaları
  • Sıddıyk bunun üzerine Mustafa’nın yanına gelip vefalı Bilâl’in halini anlattı.
  • Dedi ki: O felekleri ölçen çevik ve kutlu kanatlı Bilâl, şimdi senin aşkına düşmüş, senin tuzağına tutulmuştur.
  • Padişahın doğanıyken o kuzgunlardan zahmetlere uğramada. O ağır define, pislik içine gömülmüş. 955