English    Türkçe    فارسی   

4
1513-1537

  • O hayvanlardan da fazla can çekişir... Âlemde ince işlere girişir!
  • Onun örüp dokuduğu hile ve şeytanlık, başka bir hayvandan zuhur edemez!
  • Altın sırmalı elbiseler dokur, denizin dibinden inciler çıkarır... 1515
  • Hendese bilgilerinin en ince noktalarını bilir yahut nücum, tıp ve felsefe bilgilerini elde eder!
  • Çünkü onun, ancak bu dünya ile alâkası vardır... Yedinci kat göğe çıkmaya yolu yoktur.
  • Bütün bu bilgiler, ahır yapısına yarar... Ahır da öküzle devenin varlığına destektir!
  • Hayvanların birkaç gün yaşamalarına yarayan bu bilgilerin adını, şu ahmaklar remizler, ince şeyler kodular.
  • Allah yolunun, Allah durağının bilgisini ancak gönül sahibi yahut da gönül sahibinin gönlü bilir! 1520
  • İşte Allah bu terkiple lâtif bir hayvan olan insanı yarattı, onu bilgilere eş etti.
  • O bölüğe “hayvanlar gibi” dedi... Çünkü uyanıklığın uykuyla ne münasebeti var?
  • Hayvani ruhta ancak uyku bulunur... Bu çeşit insanlarda aksine duygular vardır.
  • Fakat uyanıklık gelmedi de hayvani uyku kalmadı mı duygusunun aksi ve aykırı olduğunu levhten okur anlar!
  • Uykuya dalan kişinin uyandığı zaman, rüyada gördüklerinin aksini görmesi gibi! 1525
  • Hülâsa o aşağılık kişi, aşağılık âlemdendir... Onu bırak, “Ben batanları sevmem, de!”
  • Kalplerinde hastalık olanlara gelince: Kur’an, onların gönüllerindeki pisliği arttırır ve "Allah, Kur’an’daki misallerle çoğunu azdırır, çoğunu da doğru yola götürür" ayetlerinin tefsiri
  • Çünkü hayvani ruha sahip olan kişinin, huylarını değiştirmeye, nefsiyle savaşa girişmeye, aşağılıktan kurtulmaya istidadı vardı ama o istidadı fevt etti!
  • Hâlbuki hayvanda istidat yoktur... Hayvanlıktaki özrü apaçıktır!
  • İnsandan yol gösteren bu istidat gitti mi ne yerse yesin eşek beynidir!
  • Aklı arttıran bir ilâç olan belâdür yese afyon kesilir... Kalp illeti ve akılsızlığı artar! 1530
  • İnsanların bir bölüğüyse savaştadır. Yarı hayvan, doğru yolu bulma bakımından yarı insandır!
  • Gece gündüz savaşta, çekiştedir bunlar... Sonu yani insanlığı, önüyle yani hayvanlığıyla savaşır durur.
  • Aklın nefisle savaşı Mecnun’un devesiyle savaşına benzer. Mecnun’un sevdası Leylâ’dır, devenin sevdası yavrusuna. Nitekim Mecnun da “Devemin sevdası ardındakinedir, benim sevdam önümdekine. İkimiz de sevdalıyız ama sevdalarımız aykırı!" demiştir.
  • Bu, Mecnun’la devesine benzer... O, ileriye gitmeye savaşır, bu geriye gitmeye!
  • Mecnun’un sevdası, önde bulunan Leylâ’ya kavuşmak, devenin sevdası ardına dönüp yavrusuna ulaşmak!
  • Mecnun, bir an bile kendisinden geçti mi deve, hemencecik geri döner, geriye giderdi. 1535
  • Mecnun, tamamı ile aşkla, sevda ile dolu olduğundan kendisinden geçmemesine imkân yoktu.
  • Kendisini gözetleyen akıldı... Fakat aklını, Leylâ’nın sevdası kapmıştı!