English    Türkçe    فارسی   

4
2861-2885

  • Ben de, sen de birden denize dalalım... çünkü ben de bu halka bir delilim sen de!
  • Öyle yaptılar; ateşe girdiler... ikisi de kendilerini kızgın ateşe attılar.
  • Tanrı var diye iddia eden kurtuldu öbür haramzade yandı, mahvoldu.
  • Bu haberi müezzinden duy... ham ruhun körlüğünü bir kat daha arttırır!
  • Ecelle,ölümle Mustafa’nın adı yanmamıştır... çünkü o adın sahibi ileriden ileriydi uludan ulu! 2865
  • Bu devirde bahse girişenlerin yüz binlercesi münkirlerin perdelerini yırtmıştır.
  • Müminle filozof bu işe karar verdiler... mucizelerin devam ettiği zuhur etti; doğru olan galip oldu... bu cevaptan
  • Anladım ki âlemin evveli vardır, bu gök kubbe sonradan yaratılmıştır diyen haklıdır.
  • Münkirin getirdiği delilin yüzü daima sarıdır... o inkârın doğruluğuna nerede bir nişane?
  • Münkirlerin övüldüğü bir minare nerede? Alemde böyle bir minare göster bana da onların doğruluğuna nişane olsun. 2870
  • Hani nerede bir mimber ki oraya birisi çıksın da bir münkirin zamanını ansın.
  • Paraların üstüne basılan peygamber adları, kıyamete kadar onların doğruluğuna alâmettir.
  • Padişahların paraları değişir durur.. fakat Ahmed’in parası, kıyamete dek sürer gider!
  • Altın olsun, gümüş olsun... bir paranın üstünde bir münkirin adını gösterene!
  • Hadi bunu mucize sayma! Peki bir de güneş gibi apaydın olan ve adına Ümmül Kitap denen yüz dilli Kuran’a bak! 2875
  • Kimsenin ondan bir harfi çalmaya, yahut sözüne bir söz katmaya ne haddi var, ne kudreti!
  • Üstünün dostu ol ki üstün olasın... kendine gel be hey azgın, mağluplara dost olma!
  • Münkirin delili, ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum!
  • Hiç düşünmez ki nerede bir görünen şey varsa o, gizli hikmetleri haber vermededir.
  • Her görünen şeyin faydası, faydanın ilaçlarda gizli oluşu gibi o şeyin içinde gizlidir. 2880
  • “Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak üzere yarattım” yani onları yalnız görün diye değil,sizin görmediğiniz mâna ve bakî olan bir hikmet için yarattım âyetinin tefsiri
  • Hiçbir ressam var mıdır ki yaptığı resmi, hiçbir menfaat ümidi gözetmeden yalnız resim yapmak için yapsın.
  • Hem resim yapmak için yapar, hem de uluların büyüklerin bir vesile ile kederlerinden kurtulmalarını ister.
  • Çocukların neşelenmesini, bu resimle ölüp gitmiş dostların, dostlar tarafından hatırlanmasını diler.
  • Hiçbir testici yoktur ki içine su konmasını düşünmeden testisini, sırf testi yapmak için yapsın!
  • Hiçbir kâseci yoktur ki kaseyi ancak kâse olmak için yapsın da içine yemek konmak için yapmasın! 2885