English    Türkçe    فارسی   

6
1567-1591

  • Dedi ki: Altı kuruşu bölüşün ben de hırıltıdan gürültüden kurtulayım!
  • Kadının bundan kızması,sofinin ona sitemde bulunması
  • Kadı kızınca sofi, hey dedi. Şüphe yok ki senin hükmün adalettir, azgınlık değil.
  • Ey din şeyhi, ey emin adam! Kendine yapılmasını istemediğin şeyi kardeşine nasıl hükmediyorsun?
  • Bilmiyor musun ki benim için kuyu kazarsan nihayet kendin düşersin. 1570
  • “Kim kardeşine kuyu kazarsa kendi düşer” hadisini okumadın mı? Okuduysan a babasının kuzusu önce o hükme sen uy.
  • Kafana bir sille inmesine sebep olan şu tek hükmün yok mu? Eğer öbür hükümlerin de böyleyse,
  • Vay senin hükümlerine. Kim bilir onlar da başına, ayağına ne dertler getirir?
  • Bir zalime, sana harcamak için üç kuruş lâzım diye acırsın ha.
  • Acımanın yeri mi? Zalimin elini kes. Halbuki sen, hükmü, dizgini o zalimin eline veriyorsun. 1575
  • Sen ey adaleti bilinmez adam, kurt yavrusuna süt veren keçiye benziyorsun!
  • Kadının sofiye cevap vermesi
  • Kadı dedi ki: Kaza ve kaderden gelen her silleye her cefaya razı olmamız gerek.
  • Alnımızın yazısına içten razıyım, yüzüm ekşidi ama hoş gör; hak, acıdır.
  • Gönlüm bağdır, gözüm buluta benzer. Bulut ağladı mı bağ güler, neşelenir, hoş bir hale gelir.
  • Kıtlık yılında gülüp duran güneşin yüzünden bağlar, bahçeler ölüm haline girer, can çekişirler. 1580
  • Allah’nın “Çok ağlayın” emrini okumuşsundur. Peki, ne diye pişmiş kelle gibi sırıtıp kaldın ya?
  • Mum gibi daima göz yaşı dökersen mum gibi evi aydınlatmış olursun.
  • Ananın, yahut babanın ekşi suratı,çocuğu her zarardan korur.
  • Ey sersem sersem gülüp duran, gülmenin zevkini gördün, bir de ağlamanın zevkini seyret. O, şeker madenidir.
  • Seni cehennem ağlatırsa onu anmak, sana cennetten hoştur. 1585
  • Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey sâf ve temiz kişi, defineyi yıkık yerlerde ara.
  • Zevk gamlardadır. Onların izini kaybetmişler, abıhayatı karanlıklara çekip götürmüşlerdir.
  • Yolda konak yerine kadar tersine nal izleri var. İhtiyatlı ol gözünü dört aç.
  • İbret gözünü dört aç. Sevgilinin iki gözünü de kendi gözlerine dost et.
  • Kuran’dan “Onlar, işlerini danışarak yaparlar” âyetini oku. Sevgiliyle dost ol, nazlanarak of deme. 1590
  • Dost, yolda arkadır,sığınaktır. İyice bakarsan görürsün ki yol sevgiliden ibarettir.