English    Türkçe    فارسی   

6
291-315

  • İnsan kulağından gelişir, duya duya canlanır. Hayvansa boğazından, yemesinden, içmesinden gelişir.
  • Kadın, “Böyle bir arlanılacak sözü, ağzım nasıl varır da söyler?
  • Onun için böyle abes bir sözü nasıl geveleyebilirim? Gebersin o şeytan huylu hain” dedi.
  • Adam, hayır dedi, korkma. Sen böyle söyle de onun hastalığı geçsin, bu lütuf yüzünden iyileşsin.
  • Ondan sonra sevgilim onun derdini gidermeyi bana bırak sen. Yalnız o ince eleyip sık dokuyan bir kere iyileşsin. 295
  • Kadın, o hasta köleye böyle söyleyince öyle ferahladı, öyle kabardı o köle ki âdeta yeryüzüne sığamaz oldu.
  • Semirdi, gelişti, benzine kan geldi, kırmızı güle döndü, binlerce şükürler etti.
  • Bazen de, hanımcığım, diyordu, sakın bu bir düzen olmasın!
  • Efendi, Ferec’i evlendiriyorum diye bir dâvet yaptı, eşini dostunu çağırdı.
  • Gelenler de “Ferec, kutlu olsun” diye onu kandırmaktaydılar. 300
  • Ferec, bu sözleri duyunca artık kızı alacağına iyice inandı. Büsbütün iyileşti, hastalığı kökünden geçti gitti.
  • Ondan sonra gerdek gecesi bir oğlanı kadın kılığına soktular.
  • Elini, bileğini gelinler gibi kınaladılar. Âdeta ona tavuk gösterip horoz verdiler.
  • Başını bağladılar, gelinler gibi elbiseler giydirdiler, gürbüz oğlanı kadın kıyafetine sokup koyverdiler.
  • Efendi halvet zamanı derhal mumu üfledi. Hintli köle öyle güçlü kuvvetli bir oğlanla yalnız kaldı. 305
  • Oğlan, köleye saldırınca Hintlicik, feryada başladı ama dışarıdaki def gürültüsünden sesini kimse duymuyordu ki.
  • Def çalması, el çırpması, kadın ve erkeğin naraları, onun sesini boğuyordu.
  • Oğlan, sabaha kadar o Hintli köleceğizi berbat edip durdu. Köle, âdeta köpeğin önündeki un torbasına döndü.
  • Sabahleyin tas ve büyük bir bohça getirdiler. Ferec damatlar gibi güvey hamamına gitti.
  • Gitti ama bitkin bir haldeydi. Ardı, külhancıların yırtık peştamalına dönmüştü. 310
  • Zavallı hamamdan dönünce efendinin kızı, gelin gibi odaya geçip oturdu.
  • Anası, köle, kızı gündüzün sınamaya kalkmasın diye oracıkta beklemekteydi.
  • Köle, bir müddet kinle kıza baktı da sonra ellerinin on parmağını da ona doğru sallayıp dedi ki:
  • Dilerim kimse seninle buluşmasın, senin gibi kötü ve pis bir geline düşmesin.
  • Gündüzün yüzün, kadınlar gibi ter-ü taze, geceleyin çirkin aletin, eşek aletinden beter. 315