Tacir, “Söylemem, zaten elimi çiğneyip parmaklarımı ısırarak,
گفت نی من خود پشیمانم از آن ** دست خود خایان و انگشتان گزان
Cahilliğimden, akılsızlığımdan böyle saçma haberi niye götürdüm diye hâlâ pişman olup durmaktayım” dedi.
من چرا پیغام خامی از گزاف ** بردم از بیدانشی و از نشاف
Dudu, “Efendim, pişmanlık neden, bu hiddete bu gama ne sebep oldu?” dedi.
گفت ای خواجه پشیمانی ز چیست ** چیست آن کاین خشم و غم را مقتضی است
Tacir dedi ki: “Şikâyetlerini sana benzeyen dudulara söyledim.1655
گفت گفتم آن شکایتهای تو ** با گروهی طوطیان همتای تو
İçlerinden biri senin derdini anlayınca ödü patladı, titreyip öldü.”
آن یکی طوطی ز دردت بوی برد ** زهرهاش بدرید و لرزید و بمرد
Ben “Ne yaptım da bu sözü söyledim” diye pişman oldum ama bir kere söylemiş bulundum. Pişmanlık ne fayda verir?
من پشیمان گشتم این گفتن چه بود ** لیک چون گفتم پشیمانی چه سود
Ağızdan bir kere çıkan söz, bil ki yaydan fırlayan ok gibidir.
نکته ای کان جست ناگه از زبان ** همچو تیری دان که جست آن از کمان
Oğul, o ok gittiği yerden geri dönmez, seli baştan bağlamak gerek.
وانگردد از ره آن تیر ای پسر ** بند باید کرد سیلی را ز سر
Sel önce bir kere coşup da etrafı kapladıktan sonra dünyayı harap etse şaşılmaz.1660
چون گذشت از سر جهانی را گرفت ** گر جهان ویران کند نبود شگفت
Yapılan işin Gayb Âleminde eserleri doğar, o meydana gelen eserler, halkın hükmüne tâbi değildir.
فعل را در غیب اثرها زادنی است ** و آن موالیدش به حکم خلق نیست
Onların bize nispeti varsa da hepsi, ancak tek Tanrı tarafından yaratılmıştır.
بیشریکی جمله مخلوق خداست ** آن موالید ار چه نسبتشان به ماست
Meselâ Amr’e Zeyd bir ok atar; o ok, Amr’i kaplan gibi yaralar.
زید پرانید تیری سوی عمر ** عمر را بگرفت تیرش همچو نمر
Yara, bir yıl kadar Amr’ın vücudunda ağrılar, sızılar meydana getirir. O dertleri, Hak yaratmıştır, insan değil.
مدت سالی همیزایید درد ** دردها را آفریند حق نه مرد
Oka hedef olan Amr, o anda korkudan ölürse, yahut ölümüme kadar bedeninde yaralar, bereler vücuda gelir de,1665
زید رامی آن دم ار مرد از وجل ** دردها میزاید آن جا تا اجل
O ağrılardan, o illetlerden ölürse Zeyd’e; ilk sebepten, ok attığından dolayı katil de!
ز آن موالید وجع چون مرد او ** زید را ز اول سبب قتال گو
Hepsi, Tanrı’nın icadı ise de o ağrıları Zeyd’e nispet et!
آن وجعها را بدو منسوب دار ** گر چه هست آن جمله صنع کردگار
Ekin ekmek, nefes almak, tuzak kurmak, çiftleşmek de böyledir. Onların sesleri hep Hakk’a mutîdir (eken, nefes alan, tuzak kuran, çiftleşen kuldur; bitiren, yaşatan, tuzağa düşüren, doğurtan yahut bunların aksini meydana getiren Hak’tır).
همچنین کشت و دم و دام و جماع ** آن موالید است حق را مستطاع
Velîlerde Tanrı’dan öyle bir kudret vardır ki atılmış oku yoldan geri çevirirler.
اولیا را هست قدرت از اله ** تیر جسته باز آرندش ز راه
Tanrı velisi, pişman olursa sebeplere eserlerin kapılarını kapar (fiilleri neticesiz bırakır). Fakat bunu, Tanrı eliyle yapar.1670
بسته درهای موالید از سبب ** چون پشیمان شد ولی ز آن دست رب
Tanrı kudretiyle; söylenmiş bir sözü söylenmemiş hale getirir. Bir halde ki ne şiş yanar ne kebap!
گفته ناگفته کند از فتح باب ** تا از آن نه سیخ سوزد نه کباب
Bütün kalplerdeki nükteleri işitir, gönüllerden o sözü yok eder.
از همه دلها که آن نکته شنید ** آن سخن را کرد محو و ناپدید
Ey ulu kişi! Sana delil ve huccet gerekse “Min âyetin ey nünsiha” ayetini oku.
گرت برهان باید و حجت مها ** باز خوان من آية أو ننسها