غم چو بینی در کنارش کش به عشق ** از سر ربوه نظر کن در دمشق
Akıllı adam, şarabı üzümde görür… Âşık varı yokta bulur.
عاقل از انگور می بیند همی ** عاشق از معدوم شی بیند همی
Geçen gün hamallar, sen alma, o yükü ben aslan gibi taşırım diye birbirleriyle savaşıp duruyorlardı.3755
جنگ میکردند حمالان پریر ** تو مکش تا من کشم حملش چو شیر
Neden? Çünkü o zahmette rahmet, o eziyette kâr görüyorlardı da yükü her biri, öbüründen kapıyordu.
زانک زان رنجش همیدیدند سود ** حمل را هر یک ز دیگر میربود
Nerede Allah’ın verdiği ücret, nerede o sermayesiz herifin verdiği ücret? Bu, sana ücret olarak bir hazine bağışlar, o birkaç mangır verir!
مزد حق کو مزد آن بیمایه کو ** این دهد گنجیت مزد و آن تسو
Allah’ın bağışladığı altın, sen ölüp kumlar, topraklar altında yatsan bile seninledir… Öldükten sonra kalıp başkalarına nasip olan mal değildir o!
گنج زری که چو خسپی زیر ریگ ** با تو باشد ان نباشد مردریگ
Allah malı, adım, adım cenazenin önünden gider, kabirde sana gurbet arkadaşı olur.
پیش پیش آن جنازهت میدود ** مونس گور و غریبی میشود
Ebedi aşkla kapı yoldaşı olmak için ölüm gününe hazırlan da şimdiden öl!3760
بهر روز مرگ این دم مرده باش ** تا شوی با عشق سرمد خواجهتاش
Sabır, gayret perdesi ardındaki sevgilinin nar gibi yüzünü, o isteğin, o dileğin ikiye ayrılmış saçlarını görmektedir.
صبر میبیند ز پردهی اجتهاد ** روی چون گلنار و زلفین مراد
Gam, çalışıp çabalayan kimsenin önünde bir aynaya benzer… Bu zıt olan şeyde buna zıt olan şeyi görür, sabırda muradına ulaşmayı, gamda neşeyi seyreder.
غم چو آیینهست پیش مجتهد ** کاندرین ضد مینماید روی ضد
Zahmetten, eziyetten sonra da onun zıddı, yani genişlik, zevk ve neşe yüz gösterir.
بعد ضد رنج آن ضد دگر ** رو دهد یعنی گشاد و کر و فر
Bu iki hali, eline bak da gör, anla. Yumruğunu sıktıktan sonra mutlaka açarsın.
این دو وصف از پنجهی دستت ببین ** بعد قبض مشت بسط آید یقین
Elin daima yumulu yahut daima açık olsa bu bir hastalık eseridir.3765
پنجه را گر قبض باشد دایما ** یا همه بسط او بود چون مبتلا
Elini açıp yummakla iş güç görür, çalışır, kazanır, işini düzene korsun. Bu el açıp yumma, kuşun iki kanadı gibi ele lâzım bir şeydir.
زین دو وصفش کار و مکسب منتظم ** چون پر مرغ این دو حال او را مهم
Meryem bir müddet, karaya vurmuş balıklar gibi çırpındı.
چونک مریم مضطرب شد یک زمان ** همچنانک بر زمین آن ماهیان
Ruhulkudüs’ün Meryem’e “Ben Allah elçisiyim, benden korkma, gizlenme… Allah’ın emri bu” demesi
گفتن روح القدس مریم راکی من رسول حقم به تو آشفته مشو و پنهان مشو از من کی فرمان اینست
O Allah rahmetini gösteren melek, Meryem’e bağırdı: “Ben, Allah tapısının eminiyim, benden ürkme.
بانگ بر وی زد نمودار کرم ** که امین حضرتم از من مرم