گردش سنگ آسیا در اضطراب ** اشهد آمد بر وجود جوی آب
Ey benim vehnimden,dedikodumdan dışarı olan Tanrı,toprak benim de başıma,getirdiğim örneğin de başına!
ای برون از وهم و قال و قیل من ** خاک بر فرق من و تمثیل من
Kul,sabredemez,güzel güzel tasvirlerde bulunur.Her an sana,canım,ayaklarının altına yayılmış döşemedir.
بنده نشکیبد ز تصویر خوشت ** هر دمت گوید که جانم مفرشت
Hani o çoban gibi.O da yarabbi,seni arayan çobana gel.3320
همچو آن چوپان که میگفت ای خدا ** پیش چوپان و محب خود بیا
Gel de gömleğindeki bitleri ayıklıyayım,kırayım.Çarığımı dikeyim,eteğini öpeyim diyordu ya.
تا شپش جویم من از پیراهنت ** چارقت دوزم ببوسم دامنت
Kimse aşk ve muhabbette ona eş olamazdı,fakat Tanrı'yı tesbih etmeyi,ona söz söylemeyi bilmiyordu.
کس نبودش در هوا و عشق جفت ** لیک قاصر بود از تسبیح و گفت
Onun aşkı,gökyüzüne çadır kurmuştu.Köpeğe benzeyen can,o çobanın önünde bir köpek kesilmişti.
عشق او خرگاه بر گردون زده ** جان سگ خرگاه آن چوپان شده
Tanrı aşkının denizi coşunca onun gönlüne vurdu,senin kulağına değdi.
چونک بحر عشق یزدان جوش زد ** بر دل او زد ترا بر گوش زد
Cuha'nın çarşaf giyip kadınlar arasına karışarak vaz dinlemesi ve bir harekette bulunması yüzünden kadının birinin onu tanıyıp erkektir diye nara atması.
حکایت جوحی کی چادر پوشید و در وعظ میان زنان نشست و حرکتی کرد زنی او را بشناخت کی مردست نعرهای زد
Sözü kuvvetli,cerbezesi yerinde bir vazeden vardı.Mimbere çıkmış vaız ediyordu.Kadın,erkek herkes mimberin dibine toplanmıştı.3325
واعظی بد بس گزیده در بیان ** زیر منبر جمع مردان و زنان
Cuha da bir çarşaf giyip yüzünü örttü,kadınlar arasına karıştı.Kimse onu tanımıyordu.
رفت جوحی چادر و روبند ساخت ** در میان آن زنان شد ناشناخت
Bir kadın,vaız edene gizlice sordu:Kasıktaki kıllar,namazın bozulmasına sebep olur mu?
سایلی پرسید واعظ را به راز ** موی عانه هست نقصان نماز
Vaiz dedi ki:Uzun olursa namaz mekruh olur.
گفت واعظ چون شود عانه دراز ** پس کراهت باشد از وی در نماز
Ya hamam otuyla,ya ustra ile traş etmen lazım ki namazın tamam olsun,kabul edilsin.
یا به آهک یا ستره بسترش ** تا نمازت کامل آید خوب و خوش
Kadın:Ne kadar uzun olursa namazın kabul olmaz dedi.3330
گفت سایل آن درازی تا چه حد ** شرط باشد تا نمازم کم بود
Vaız eden dedi ki:Bir arpa boyu uzun olursa traş etmek farzdır.
گفت چون قدر جوی گردد به طول ** پس ستردن فرض باشد ای سول
Cuha,hemen kızkardeş dedi,bak bakalım,benim kasığımın kılı o kadar olmuş mu?
گفت جوحی زود ای خوهر ببین ** عانهی من گشته باشد این چنین
Tanrı rızası için elini uzat da bir yokla. Bakalım,mekruh olacak kadar uzamış mı?
بهر خشنودی حق پیش آر دست ** که آن به مقدار کراهت آمدست
Yanındaki kadın,Cuhanın şalvarına el atar atmaz eline aleti geldi.
دست زن در کرد در شلوار مرد ** کیر او بر دست زن آسیب کرد
Derhal şiddetli bir nara attı.Hoca,sözüm gönlüne tesir etti dedi.3335
نعرهای زد سخت اندر حال زن ** گفت واعظ بر دلش زد گفت من