-
هر کجا شمع بلا افروختند ** صد هزاران جان عاشق سوختند
- Nerede bir belâ çırağı uyandırdılarsa orada yüz binlerce âşığın canını yaktılar.
-
عاشقانی کز درون خانهاند ** شمع روی یار را پروانهاند 2575
- Evin içinde ki âşıklar, sevgilinin cemali çırağına pervanedirler.
-
ای دل آن جا رو که با تو روشناند ** وز بلاها مر ترا چون جوشناند
- Gönül, seninle nurlanan yere, belâlardan sana siperlerden olanların meclisine,
-
ز آن میان جان ترا جا میکنند ** تا ترا پر باده چون جامی کنند
- Sana canlarında yer verenlerin, seni şaraplarla dopdolu bir kadeh haline getirenlerin yanına git!
-
در میان جان ایشان خانه گیر ** در فلک خانه کن ای بدر منیر
- Onların canlarında yurt kur; ey aydın dolunay, gökyüzünde mekân tut!
-
چون عطارد دفتر دل واکنند ** تا که بر تو سرها پیدا کنند
- Onlar, sana sırları belirtmek için Utarit gibi gönül defterini açarlar.
-
پیش خویشان باش چون آوارهای ** بر مه کامل زن ار مه پارهای 2580
- Mademki yerin yurdun yok bildiklerin yanına var, ay parçasıysan kâmil ve tamam bir aya yüz vur!
-
جزو را از کل خود پرهیز چیست ** با مخالف این همه آمیز چیست
- Cüz’ün, küllünden çekinmesi de ne oluyor? Muhalifle bu kaynaşma da ne?
-
جنس را بین نوع گشته در روش ** غیبها بین گشته عین از پرتوش
- Cinse bak, bir nev’ile karışınca, o cinsin nev’i olmuş gayıpları gör, ayn’ın nuru ile ayn kesilmiş.
-
تا چون زن عشوه خری ای بیخرد ** از دروغ و عشوه کی یابی مدد
- Be akılsız, karı gibi işvelendikçe, yalana işveye kalkıştıkça, nasıl üst olacaksın?