-
صدق بیداری هر حس میشود ** حسها را ذوق مونس میشود
- Doğruluk, her duygunun uyanıklığıdır, bu suretle duygulara zevk, munis olur.
-
آغاز منور شدن عارف به نور غیب بین
- Ârifin gaybı gören nurla nurlanması
-
چون یکی حس در روش بگشاد بند ** ما بقی حسها همه مبدل شوند 3240
- Sülûkta bir duygu, bağını çözdü mü öbür duyguların hepsi birden değişir.
-
چون یکی حس غیر محسوسات دید ** گشت غیبی بر همه حسها پدید
- Bir duygu, zahiri duygularla idrak edilemeyecek şeyleri duydu, gördü mü, gayba ait şeyler bütün duygulara aşikâr olur.
-
چون ز جو جست از گله یک گوسفند ** پس پیاپی جمله ز آن سو بر جهند
- Sürüden bir koyun yürüyüp dereyi atlayınca öbür koyunlar da birer, birer o tarafa atlarlar.
-
گوسفندان حواست را بران ** در چرا از أخرج المرعی چران
- Sen de duygu koyunlarını sür, Allah yazısında yay, otlat.
-
تا در آن جا سنبل و نسرین چرند ** تا به گلزار حقایق ره برند
- Da orada sümbül ve ağustos gülü yesinler, hakikat bahçelerine yol bulsunlar.
-
هر حست پیغمبر حسها شود ** تا یکایک سوی آن جنت رود 3245
- Öbür duyguların hepsi birer, birer o cennete ulaşsın diye her duygun, duygulara peygamberlik eder.
-
حسها با حس تو گویند راز ** بیزبان و بیحقیقت بیمجاز
- Duygular, senin duyguna dilsiz, dudaksız, hatta hakikatten de öte, mecazdan da öte sırlar söyler.
-
کاین حقیقت قابل تاویلهاست ** وین توهم مایهی تخییلهاست
- Çünkü bu hakikat dediğin türlü, türlü tevil edilebilir. Bu vehimlenme de hayaller doğurur durur.
-
آن حقیقت را که باشد از عیان ** هیچ تاویلی نگنجد در میان
- Hâlbuki âyan âlemine mensup olan hakikatse hiçbir suretle tevil edemez.