English    Türkçe    فارسی   

2
4-13

  • چون به معراج حقایق رفته بود ** بی‏بهارش غنچه‏ها نشکفته بود
  • Hakikatler miracına gitmişti, o yüzden onun baharı olmadığı cihetle koncalar açılmamıştı.
  • چون ز دریا سوی ساحل باز گشت ** چنگ شعر مثنوی با ساز گشت‏ 5
  • Denizden tekrar kıyıya dönünce Mesnevi şiirinin çengi de düzeldi, çalınmaya başlandı.
  • مثنوی که صیقل ارواح بود ** باز گشتش روز استفتاح بود
  • Ruhların cilâsı olan Mesnevi’ye, yeniden recebin on beşinci günü başlandı.
  • مطلع تاریخ این سودا و سود ** سال اندر ششصد و شصت و دو بود
  • Bu alışverişe başlayış tarihi, (Hicri) 662 tarihiydi.
  • بلبلی ز ینجا برفت و باز گشت ** بهر صید این معانی باز گشت‏
  • Bir bülbül buradan uçup gitti, dönüp yine geri geldi. Bu manaları anlamak için doğanlaştı.
  • ساعد شه مسکن این باز باد ** تا ابد بر خلق این در باز باد
  • Bu doğanın konağı, padişahın kolu olsun; bu kapı, halka ebediyen açık kalsın.
  • آفت این در هوا و شهوت است ** ور نه اینجا شربت اندر شربت است‏ 10
  • Bu kapının afeti, heva ve şehvettir. Yoksa burada daima şerbetler içilir durur.
  • این دهان بر بند تا بینی عیان ** چشم بند آن جهان حلق و دهان‏
  • Bu ağzı kapa da o âlemi gör. O âleme gözbağı, boğaz ve ağızdır.
  • ای دهان تو خود دهانه‌ای دوزخی ** وی جهان تو بر مثال برزخی
  • Ey ağız, sen esasen cehennemin bir alevisin! Ey cihan, sen zaten bir berzaha benzersin!
  • نور باقی پهلوی دنیای دون ** شیر صافی پهلوی جوهای خون‏
  • Baki nur, aşağılık dünyanın ardındadır. Saf süt, kan nehirlerinin ardındadır.