-
انبیا گفتند فال زشت و بد ** از میان جانتان دارد مدد 2955
- Peygamberler dediler ki: “Çirkin ve kötüye yormak, sizin ruhunuzdan meydana gelen bir şey. Bu kabahat biz de değil, sizde.
-
گر تو جایی خفته باشی با خطر ** اژدها در قصد تو از سوی سر
- Bir tehlikeli yerde uyusan, bir ejderha da başucundan sana doğru gelmeye başlasa,
-
مهربانی مر ترا آگاه کرد ** که بجه زود ار نه اژدرهات خورد
- Merhametli birisi “Çabuk kalk, yoksa ejderha yutacak” diye seni uyandırsa,
-
تو بگویی فال بد چون میزنی ** فال چه بر جه ببین در روشنی
- “Neye kötüye yoruyorsun” der misin? Ne yorması, kalk da aydınlık bir bak, gör!
-
از میان فال بد من خود ترا ** میرهانم میبرم سوی سرا
- Ben, seni kötü yorumdan kurtarıyor da devlet yurduna götürüyorum.
-
چون نبی آگه کنندهست از نهان ** کو بدید آنچ ندید اهل جهان 2960
- Çünkü peygamber, gizli şeyi bilip seni de o şeyden agâh eden adamdır. O, cihan halkının örmediği şeyleri görmüştür.
-
گر طبیبی گویدت غوره مخور ** که چنین رنجی بر آرد شور و شر
- Bir doktor sana “Koruk yeme, san şu çeşit kötü bir hastalık verir” dese,
-
تو بگویی فال بد چون میزنی ** پس تو ناصح را مثم میکنی
- “Neden kötüye yoruyorsun” der misin? Dersen öğütçüyü suçlu tutuyorsun demektir.
-
ور منجم گویدت کامروز هیچ ** آنچنان کاری مکن اندر پسیچ
- Müneccim “ Bugün sefere çıkma sakın” dese,
-
صد ره ار بینی دروغ اختری ** یک دوباره راست آید میخری
- Müneccimin yüz kere bile yalanını tutmuş olsan da bir iki kere sözü doğru çıksa yine sözüne uyarsın.