یشهد الله و الملک و اهل العلوم ** إنه لا رب إلا من یدوم3645
Tanrı da şahadet eder, melekler de, bilgili kişiler de: Şüphe yok ki Rabb, ancak daimî Tanrı’dır...
چون گواهی داد حق که بود ملک ** تا شود اندر گواهی مشترک
Hak, şahadet edince melek kim oluyor ki şahadette Tanrı ile müşterek olsun!
ز آن که شعشاع حضور آفتاب ** بر نتابد چشم و دلهای خراب
Çünkü ziyaya tahammül edemeyen zavallı gözlerle biçare gönüllerin güneşin nuruna ve güneşe takatleri yoktur.
چون خفاشی کاو تف خورشید را ** بر نتابد بگسلد اومید را
Bu çeşit gözler, böyle gönüller, yarasaya benzerler. Yarasa güneşin ışığına, güneşin hararetine tahammül edemez, ümidini keser ( güneşten mahrum kalır)
پس ملایک را چو ما هم یار دان ** جلوه گر خورشید را بر آسمان
Gökyüzünde cilve eden güneşe şahadette, melekleri de bize dost, bize eş bil!
کاین ضیا ما ز آفتابی یافتیم ** چون خلیفه بر ضعیفان تافتیم3650
“ Biz o tek güneşten nurlandık, güneşin halifesi gibi zayıfları nurlandık” diye şahadet ederler.
چون مه نو یا سه روزه یا که بدر ** مرتبهی هر یک ملک در نور و قدر
Her melek; yeni ay, yahut üç günlük ay, yahut da dolunay gibi kemal, nur ve kudret sahibidir.
ز اجنحهی نور ثلاث او رباع ** بر مراتب هر ملک را آن شعاع
O şûle; üçer, dörder kanatlı meleklerin her birine, mertebelerine göre vurmakta, onları nurlandırmaktadır.
همچو پرهای عقول انسیان ** که بسی فرق است شان اندر میان
Meleklerin kanatları insanların akıl kanatlarına benzer. İnsanların akılları arasında da çok fark vardır.
پس قرین هر بشر در نیک و بد ** آن ملک باشد که مانندش بود
İyilikte olsun, kötülükte olsun her insana kendisine benzer bir melek arkadaştır.
چشم اعمش چون که خور را بر نتافت ** اختر او را شمع شد تا ره بیافت3655
Gözü tahammül edemediği için çipile, yıldız ışık verir, o da bu suretle yol bulur.
گفتن پیغامبر علیه السلام مر زید را که این سر را فاش تر از این مگو و متابعت نگاه دار