بندهی شهوت ندارد خود خلاص ** جز به فضل ایزد و انعام خاص
Şehvet kulu, Tanrı’nın rahmeti, hususi bir lûtuf ve nimeti olmadıkça kulluktan kurtulamaz.
در چهی افتاد کان را غور نیست ** و آن گناه اوست جبر و جور نیست
Öyle bir kuyuya düşmüştür ki bu kuyu, onun kendi suçudur. Ona cebir değildir, cevir de değil!
در چهی انداخت او خود را که من ** در خور قعرش نمییابم رسن
Kendisini kendisi, öyle bir kuyuya atmıştır ki ben o kuyunun dibine varacak ip bulamıyorum.
بس کنم گر این سخن افزون شود ** خود جگر چه بود که خارا خون شود3820
Artık yeter... Eğer bu sözü uzatırsam ciğer ne oluyor? Mermer bile kan kesilir.
این جگرها خون نشد نز سختی است ** غفلت و مشغولی و بد بختی است
Bu ciğerlerin kan olmaması katılıktan, şaşkınlıktan, dünya ile uğraşmadan ve talihsizliktendir.
خون شود روزی که خونش سود نیست ** خون شو آن وقتی که خون مردود نیست
Bir gün kan kesilir ama bu kan kesilmesinin o gün faydası yok. Kan kesilme işe yararken kan kesil!
چون گواهی بندگان مقبول نیست ** عدل او باشد که بندهی غول نیست
Mademki kulların kölelerin, şahadeti makbul değildir, tam adalet sahibi, o kişiye derler ki gulyabani kölesi olmasın.
گشت ارسلناک شاهد در نذر ** ز آن که بود از کون او حر ابن حر
Kur’an’da peygambere “Biz seni şahit olarak gönderdik” denmiştir. Çünkü o, varlıktan hür oğlu hürdür.
چون که حرم خشم کی بندد مرا ** نیست اینجا جز صفات حق در آ3825
Ben, mademki hürüm; hiddet beni nasıl bağlar, kendisine nasıl kul eder? Burada Tanrı sıfatlarından başka sıfat yoktur, beri gel!
اندر آ کازاد کردت فضل حق ** ز آن که رحمت داشت بر خشمش سبق
Beri gel ki Tanrı’nın ihsanı seni azat etsin. Çünkü onun rahmeti gazabından üstün ve arıktır.
اندر آ اکنون که رستی از خطر ** سنگ بودی کیمیا کردت گهر
Beri gel ki şimdi tehlikeden kurtuldun, kaçtın kimya seni cevher haline soktu.
رستهای از کفر و خارستان او ** چون گلی بشکفته در بستان هو
Küfürden ve dikenliğinden kurtuldun, artık Tanrı bahçesinde bir gül gibi açıl!
تو منی و من توام ای محتشم ** تو علی بودی علی را چون کشم
Ey ulu kişi, sen bensin, ben de senim. Sen Ali’ydin, Ali’yi nasıl öldürürüm?
معصیت کردی به از هر طاعتی ** آسمان پیمودهای در ساعتی3830
Öyle bir suç işledin ki her türlü ibadetten iyi bir anda gökleri bir baştan bir başa aştın.
بس خجسته معصیت کان کرد مرد ** نی ز خاری بر دمد اوراق ورد
O adamın işlediği suç ne kutlu suç! Gül yaprakları dikenden bitmez mi?
نی گناه عمر و قصد رسول ** میکشیدش تا به درگاه قبول
Ömer'in Peygambere kastedişi suçu, onu ta kabul kapısına kadar çekip götürmedi mi?
نی به سحر ساحران فرعونشان ** میکشید و گشت دولت عونشان
Firavun; büyücüleri, büyüleri yüzünden çağırmadı mı?
گر نبودی سحرشان و آن جحود ** کی کشیدیشان به فرعون عنود
Onlara da bu yüzden ikbal yardım etmedi mi, bu yüzden devlete erişmediler mi? Onların büyüsü, onların inkârı olmasaydı inatçı Firavun, onları huzuruna alır mıydı?
کی بدیدندی عصا و معجزات ** معصیت طاعت شد ای قوم عصات3835
Onlar da asâyı ve mucizeleri nereden göreceklerdi? Ey isyan eden kavim! Suç, ibadet oldu.
ناامیدی را خدا گردن زده است ** چون گنه مانند طاعت آمده ست
Tanrı ümitsizliğin boynunu vurmuştur. Çünkü günah ve suç ibadet olmuştur.
چون مبدل میکند او سیئات ** طاعتیاش میکند رغم وشات
Çünkü Tanrı, şeytanların rahmine suçları ibadete, sevaba tebdil eder.
زین شود مرجوم شیطان رجیم ** و ز حسد او بطرقد گردد دو نیم
Bundan dolayı Şeytan, taşlanır; hasedinden çatlar, iki parça olur.
او بکوشد تا گناهی پرورد ** ز آن گنه ما را به چاهی آورد
Şeytan bir günah meydana getirmek ve onunla bizi bir kuyuya düşürmek ister.
چون ببیند کان گنه شد طاعتی ** گردد او را نامبارک ساعتی3840
“ O günahın ibadet olduğunu gördü mü?” işte o an, Şeytan’a yomsuz bir andır.
اندر آ من در گشادم مر ترا ** تف زدی و تحفه دادم مر ترا
Beri gel; ben, sana kapı açtım; sen benim yüzüme tükürdün, bense sana armağan sundum.