قایل این بانگ ناید در نظر ** لیک دل بشناخت قایل را ز اثر2340
Bunu seslenen görünmüyordu ama gönül, söyleyenin eserini tanıyordu.
قوتی و راحتی و مسندی ** در میان جان فتادش زان ندا
O sesten cana bir kuvvet, bir rahat, bir huzur geliyordu.
چاه شد بر وی بدان بانگ جلیل ** گلشن و بزمی چو آتش بر خلیل
İbrahim’e ateş nasıl bir gül bahçesi olmuşsa o ses yüzünden kuyu da Yusuf’a gül bahçesi kesilmişti.
هر جفا که بعد از آنش میرسید ** او بدان قوت بشادی میکشید
Gayri ne cefa geldiyse o kuvvetle tahammül etti. Neşeyle çekti.
همچنانک ذوق آن بانگ الست ** در دل هر مومنی تا حشر هست
Nitekim Elest sesinin zevki de her müminin gönlünde tâ mahşere kadar sürer gider.
تا نباشد در بلاشان اعتراض ** نه ز امر و نهی حقشان انقباض2345
Bu yüzden müminler, ne belâya itiraz ederler, ne Hakk’ın emir ve nehyinden sıkılırlar.
لقمهی حکمی که تلخی مینهد ** گلشکر آن را گوارش میدهد
Başkalarının ağzına acılık veren bir lokmaya benzeyen Allah hükmü, onlara gülbeşeker gelir, tatlı tatlı yerler, hazmederler.
گلشکر آن را که نبود مستند ** لقمه را ز انکار او قی میکند
Allah hükmünü kabul etmeyip inkâr eden, o lokmayı yese bile kusan kişiyle yaramaz.
هر که خوابی دید از روز الست ** مست باشد در ره طاعات مست
Elest gününde bir rüya gören, Allah’a ibadet yolunda sarhoş olur.
میکشد چون اشتر مست این جوال ** بی فتور و بی گمان و بی ملال
Sarhoş deve gibi bu ibadet çuvalını hiç usanmadan, sıkılmadan çeker durur.
کفک تصدیقش بگرد پوز او ** شد گواه مستی و دلسوز او2350
Ağzının etrafındaki tasdik köpüğü, onun sarhoşluğuna, coşkunluğuna şahittir.
اشتر از قوت چو شیر نر شده ** زیر ثقل بار اندکخور شده
Deve, kuvvetlenip erkek aslan kesildi mi ağır yükler çeker de yine o yüklerin altında az yer, az içer.
ز آرزوی ناقه صد فاقه برو ** مینماید کوه پیشش تار مو
Dişi deve arzusuyla yüzlerce zahmet ve açlık çeker. Hatta dağ bile ona bir kıl gelir!
در الست آنکو چنین خوابی ندید ** اندرین دنیا نشد بنده و مرید
Elest âleminde böyle bir rüya görmeyen bu dünyada ne kul olur, ne mürit!
ور بشد اندر تردد صد دله ** یک زمان شکرستش و سالی گله
Olsa bile gönlünde yüzlerce tereddüt vardır. Bir an şükrederse bir yıl şikâyet eder.
پای پیش و پای پس در راه دین ** مینهد با صد تردد بی یقین2355
Din yolunda yüzlerce tereddütle ve inanmayarak öne doğru bir adım atarsa öbür adımı arda doğru gider.
وامدار شرح اینم نک گرو ** ور شتابستت ز الم نشرح شنو
Bunu da ileride anlatırım, borcum olsun… Eğer öğrenmekte acele ediyorsan “Elemneşrah” suresini oku!
چون ندارد شرح این معنی کران ** خر به سوی مدعی گاو ران
Bu manayı etraflıca anlatmaya kalkışsam ne haddi vardır, ne kenarı. Yürü öküzünü dâva edene doğru eşek sür!
گفت کورم خواند زین جرم آن دغا ** بس بلیسانه قیاسست ای خدا
Adam dedi ki: “Yarabbi, bu suç yüzünden şu azgın adam, bana kör dedi. Bu ne iblisçe bir kıyas Yarabbi?
من دعا کورانه کی میکردهام ** جز به خالق کدیه کی آوردهام
Ben ne vakit körcesine dua ettim. Allah’tan başka kime ihtiyacımı söyledim?
کور از خلقان طمع دارد ز جهل ** من ز تو کز تست هر دشوار سهل2360
Kör, bilgisizlikle halktan bir şeyler umar. Ben senden umuyorum… Her güç şey sana kolaydır.
آن یکی کورم ز کوران بشمرید ** او نیاز جان و اخلاصم ندید
Asıl kör kendisi ki beni kör saydı, canla başla niyaz ettiğimi görmedi bile!
کوری عشقست این کوری من ** حب یعمی و یصمست ای حسن
Benim bu körlüğüm, aşk körlüğüdür. Güzelim, sevdiği şey, insanı kör ve sağır yapar derler ya… bu körlük, o körlüktür.
کورم از غیر خدا بینا بدو ** مقتضای عشق این باشد نکو
Allah’tan başkasını görmüyorum, fakat onu görüyorum. Aşkımın muktezası da bu değil midir? Söyle.
تو که بینایی ز کورانم مدار ** دایرم برگرد لطفت ای مدار
Yarabbi, sen görmektesin, beni sen de kör sanma. Senin lütfunun etrafında dönüp dolaşmaktayım, ey lütfunun etrafında dönüp dolaştığım, ey kendisinden ayrılmadığım Allah!