غازیان غیب چون از حلم خویش ** حمله ناوردند بر تو زشتکیش
Gayb gazileri, hilimlerinden sana saldırmazlar kötü gidişli.
حمله بردی سوی دربندان غیب ** تا نیایند این طرف مردان غیب2445
Gayb derbentlerine saldırdın... gayb erlerinin bu tarafa gelmemesini diledin!
چنگ در صلب و رحمها در زدی ** تا که شارع را بگیری از بدی
Ata bellerine, ana rahimlerine pençe attın... Kötülükle yolu kesmek istedin!
چون بگیری شهرهی که ذوالجلال ** بر گشادست از برای انتسال
Ululuk ıssı Allahnın soy sop yetişmesi için açtığı ana yolu sen nasıl kapatabilirsin?
سد شدی دربندها را ای لجوج ** کوری تو کرد سرهنگی خروج
A inatçı, sen derbentleri tuttun ama körlüğüne rağmen, yine bir er çıktı işte.
نک منم سرهنگ هنگت بشکنم ** نک به نامش نام و ننگت بشکنم
İşte o çıkan er benim... Senin maksadını yıkıp yakarım; Allah’ın adı ile senin adını sanını yok ederim!
تو هلا در بندها را سخت بند ** چندگاهی بر سبال خود بخند2450
Sen var, derbentleri iyice tuta dur... Ne vakte dek sakalına bıyığına gülüp duracaksın?
سبلتت را بر کند یک یک قدر ** تا بدانی کالقدر یعمی الحذر
Kader bıyığını sakalını birer birer yolar... Nihayet kadere karşı çekinmenin fayda vermediğini anlarsın.
سبلت تو تیزتر یا آن عاد ** که همی لرزید از دمشان بلاد
Senin bıyığın sakalın mı daha kuvvetlidir, Ad’ın bıyığı sakalı mı? Onların nefesinden şehirler titrer dururdu.
تو ستیزهروتری یا آن ثمود ** که نیامد مثل ایشان در وجود
Sen mi daha inatçısın Semud mu? Varlık âlemine onlar gibisi gelmedi gitti.
صد ازینها گر بگویم تو کری ** بشنوی و ناشنوده آوری
Bunlardan yüz tanesini daha söylesem fayda yok; sen sağırsın... Duyarın da duymazlıktan gelirsin!
توبه کردم از سخن که انگیختم ** بیسخن من دارویت آمیختم2455
Söylediğim sözden tövbe ettim; tam senin ilacını yaptım.
که نهم بر ریش خامت تا پزد ** یا بسوزد ریش و ریشهت تا ابد
Bu ilacı senin ham sakalına korum da pişer yahut da yanar... Sen de ebedi olarak yaralı kalırsın.
تا بدانی که خبیرست ای عدو ** میدهد هر چیز را درخورد او
Bu suretle de bilirsin ki Allah, her şeyi bilir... Her şeye, ona layık olan ilacı verir ey düşman.
کی کژی کردی و کی کردی تو شر ** که ندیدی لایقش در پی اثر
Ne vakit bir eğrilik ettin, ne zaman bir kötülükte bulundun da onun ardından derhal layığını görmedin?
کی فرستادی دمی بر آسمان ** نیکیی کز پی نیامد مثل آن
Ne zaman gökyüzüne bir nefes bir dua gönderdin de ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi?
گر مراقب باشی و بیدار تو ** بینی هر دم پاسخ کردار تو2460
Dikkat etsen, uyanık olsan her an, yaptığın işin cevabını görürsün!
چون مراقب باشی و گیری رسن ** حاجتت ناید قیامت آمدن
Dikkat ederde ipe sarılırsan senin için kıyametin gelmesine hacet yok.
آنک رمزی را بداند او صحیح ** حاجتش ناید که گویندش صریح
Remiz ve işareti gören kişiye açık söz söylemeye ihtiyaç var mı?
این بلا از کودنی آید ترا ** که نکردی فهم نکته و رمزها
Bu bela sana aptallığından gelir... Nükteleri remizleri anlamazsın!
از بدی چون دل سیاه و تیره شد ** فهم کن اینجا نشاید خیره شد
Gönül kötülük yüzünden karardı da kapkara oldu mu artık anla... Burada sersemleşmenin lüzumu yok!
ورنه خود تیری شود آن تیرگی ** در رسد در تو جزای خیرگی2465
Yoksa o karalık sana bir ok olur... Sersemliğinin cezası sana erişir!
ور نیاید تیر از بخشایش است ** نه پی نادیدن آلایش است
Ok gelmezse lütuf ve kerem yüzünden gelmez; o kötülük görülmediğinden değil.
هین مراقب باش گر دل بایدت ** کز پی هر فعل چیزی زایدت
Kendine gel de eğer sana gönül gerekse dikkat et... Çünkü her işin ardından senin için bir şey meydana gelir!
ور ازین افزون ترا همت بود ** از مراقب کار بالاتر رود
Himmetin bundan fazla olursa dikkatle işin, daha yücelir!
بیان آنک تن خاکی آدمی همچون آهن نیکو جوهر قابل آینه شدن است تا درو هم در دنیا بهشت و دوزخ و قیامت و غیر آن معاینه بنماید نه بر طریق خیال
İnsanın topraktan yaratılan bedenî, cevheri iyi bir demire benzer, ayna olmaya kabiliyeti vardır, onda dünyada da cennet, cehennem, kıyamet vesaire görünür, hem de apaçık ve doğru olarak, hayal yoluyla değil!