چون ترا روز اجل آید به پیش ** یار گوید از زبان حال خویش
Ölüm günüde dost, sana hal diliyle der ki:
تا بدینجا بیش همره نیستم ** بر سر گورت زمانی بیستم
Sana buraya kadar yoldaşım, bundan öteye gidemem. Mezarının başında bir zamancağız dururum.
فعل تو وافیست زو کن ملتحد ** که در آید با تو در قعر لحد 1050
Fakat yaptığın işler vefakardır; onlara sarıl ki onlar; mezarın içine kadar seninle gelirler.
در تفسیر قول مصطفی علیهالسلام لا بد من قرین یدفن معک و هو حی و تدفن معه و انت میت ان کان کریما اکرمک و ان کان لیما اسلمک و ذلک القرین عملک فاصلحه ما استطعت صدق رسولالله
Mustafa aleyhisselam’ın “Sana, seninle beraber mezara gömülecek bir eş, bir arkadaş lazım. Sen, onunla gömülürsün, sen ölüsün ama o diridir. İyi ise sana iyilikte bulunur, kötüyse senden kurtuluşu giderir.Bu eş, bu arkadaş, senin yaptığın işlerdir. Elinden geldiği kadar işlerini iyileştir, iyi amelde bulun” hadisinin tefsiri. Tanrı elçisi doğru demiştir.
پس پیمبر گفت بهر این طریق ** باوفاتر از عمل نبود رفیق
Peygamber dedi ki: Bu yol için amelden daha vefalı bir arkadaş, bir yoldaş yoktur.
گر بود نیکو ابد یارت شود ** ور بود بد در لحد مارت شود
Amelin, iyiyse sana ebediyen dost olur. Kötüyse mezarında yılan kesilir.
این عمل وین کسب در راه سداد ** کی توان کرد ای پدر بیاوستاد
Babam, doğruluk yolundaki bu amel, bu kazanç, nasıl olur da üstatsız elde edilebilir?
دونترین کسبی که در عالم رود ** هیچ بیارشاد استادی بود
Alemde en aşağılık sanat bile hiç üstatsız elde edilebilir mi?
اولش علمست آنگاهی عمل ** تا دهد بر بعد مهلت یا اجل 1055
Her sanatın önü bilgidir, ondan sonra amel gelir. Bu suretle de amel, bir müddet mühletten, yahut ecelden sonra gayda verir.
استعینوا فیالحرف یا ذا النهی ** من کریم صالح من اهلها
Ey akıl sahibi, sanata çalış, fakat o sanatı, ehil olan kerem sahibi ve temiz bir kişiden öğren.
اطلب الدر اخی وسط الصدف ** واطلب الفن من ارباب الحرف
Kardeş, inciyi sedefin içinde ara, sanatı da sanat ehlinden iste.
ان رایتم ناصحین انصفوا ** بادروا التعلیم لا تستنکفوا
Öğütçüleri gördünüz mü insaf edin de onlardan öğrenmeye çalışın, çekinmeyin.
در دباغی گر خلق پوشید مرد ** خواجگی خواجه را آن کم نکرد
Bir adam tabak olsa da tabaklık sanatını yaparken kirli bir hırka giyse bu hırka, onun zenginliğini ululuğunu azaltmaz ki.
وقت دم آهنگر ار پوشید دلق ** احتشام او نشد کم پیش خلق 1060
Demirci, demir döverken yırtık pırtık bir elbiseye bürünse halk yanında itibarı eksilmez ki.
پس لباس کبر بیرون کن ز تن ** ملبس ذل پوش در آموختن
Şu halde kibir elbisesini bedeninden çıkar. Bir şey belleyip öğrenme hususunda aşağılık bir elbiseye bürün.
علم آموزی طریقش قولی است ** حرفت آموزی طریقش فعلی است
Bilgi sahibi olmanın yolu sözledir. Sanat bellemenin yolu işle.
فقر خواهی آن به صحبت قایمست ** نه زبانت کار میآید نه دست
Yokluk istiyorsan o, konuşup görüşmeyle kaimdir. Bu hususta ne dilin işe yarar ne elin.
دانش آن را ستاند جان ز جان ** نه ز راه دفتر و نه از زبان
Can yokluk bilgisini bir candan beller. Bu bilgi ne defterden bellenir, ne dilden!
در دل سالک اگر هست آن رموز ** رمزدانی نیست سالک را هنوز 1065
O rumuz, yolcunun gönlünde varsa, ben de remizler bilirim derse yolcu, henüz remizleri bilmiyor demektir.
تا دلش را شرح آن سازد ضیا ** پس الم نشرح بفرماید خدا
Yolcunun gönlü açılır,nurlanırsa o vakit Tanrı, “senin göğsünü açmadık mı? Seni ferahlandırmadık mı?” buyurur.
که درون سینه شرحت دادهایم ** شرح اندر سینهات بنهادهایم
Senin içini açtık göğsünü ferahlattık.
تو هنوز از خارج آن را طالبی ** محلبی از دیگران چون حالبی
Sense hala onu dışarıdan istemektesin. Süt sağılan yer, sensin de sen, başkalarının süt sağmasını bekliyorsun.
چشمهی شیرست در تو بیکنار ** تو چرا میشیر جویی از تغار
Sende kıyısı bucağı olmayan bir süt kaynağı var. Sen neden tulumda süt arasın?
منفذی داری به بحر ای آبگیر ** ننگ دار از آب جستن از غدیر 1070
A su çeken, denize bir deliğin, bir yolun var senin. utan kuyudan su çekmeye!
که الم نشرح نه شرحت هست باز ** چون شدی تو شرحجو و کدیهساز
“Elem neşrah” ayetinde bildirildiği gibi senin göğsün şerh edilmedi mi ki? Öyleyse neden sıkılır, neden yine şerh istersin ki?
در نگر در شرح دل در اندرون ** تا نیاید طعنهی لا تبصرون
İçinde gönlünün ferahlanmasına, şerh edilmesine bak ki “Onlar, kendilerinde olan Tanrı delillerini görmezler” ayetindeki kınamaya uğramayasın.