یا نمیبینی تو روی خویش را ** ترک کن خوی لجاج اندیش را
Yoksa yüzünü görmüyor musun? Bırak bu inatçılığı, bırak bu düşünceyi!
در بیان آنک صفا و سادگی نفس مطمنه از فکرتها مشوش شود چنانک بر روی آینه چیزی نویسی یا نقش کنی اگر چه پاک کنی داغی بماند و نقصانی
Nefsi mutmainne’nin saflığı ve temizliği, düşüncelerle bulanır. Nitekim aynanın yüzüne bir şey yazar, yahut bir şekil yaparsın, sonra temizlesen de yine bir iz, bir noksan kalır.
روی نفس مطمنه در جسد ** زخم ناخنهای فکرت میکشد
Bedende Nefsi Mutmainne’nin yüzünü düşünce tırnakları yaralar.
فکرت بد ناخن پر زهر دان ** میخراشد در تعمق روی جان
Kötü düşünceyi zehirli tırnak bil. Bu tırnak, derinleştikçe can yüzünü tırmalar.
تا گشاید عقدهی اشکال را ** در حدث کردست زرین بیل را
Müşkül düğümleri açmak ister; fakat bu, adeta altın bir kaba aptes bozmaya benzer.
عقده را بگشاده گیر ای منتهی ** عقدهی سختست بر کیسهی تهی 560
Ey işin sonuna varan düğümü çözülmüş say. Bu düğüm, boş keseye vurulmuş kuvvetli ve çözülmez bir düğümdür.
دز گشاد عقدهها گشتی تو پیر ** عقدهی چندی دگر بگشاده گیر
Düğümleri açmakla uğraşa uğraşa kocaldın, başka birkaç düğümü de çözülmüş sayıver!
عقدهای که آن بر گلوی ماست سخت ** که بدانی که خسی یا نیکبخت
Asıl boğazımızdaki çözülmez düğüm şudur: Sen kendini bil, bakalım, aşağılık bir adam mısın, yoksa bahtı yaver bir adam mı?
حل این اشکال کن گر آدمی ** خرج این کن دم اگر آدمدمی
Adamsan bu müşkülü çöz. İnsan nefsine sahipsen nefsini bu yolda sarf et.
حد اعیان و عرض دانسته گیر ** حد خود را دان که نبود زین گزیر
Ayan ve arazı bildin tut, ne çıkar? Asıl, kendi haddini bil ki bundan kaçıp kurtulmaya imkan yok.
چون بدانی حد خود زین حدگریز ** تا به بیحد در رسی ای خاکبیز 565
Kendi haddini bilince de artık bu hadden kaç da ey toprak eleyen, hadsiz aleme ulaş.
عمر در محمول و در موضوع رفت ** بیبصیرت عمر در مسموع رفت
Ömrün mahmul ve mevzu derdiyle geçti. Gözün açılmadı, hayatın, duyduğun şeylerle geçip gitti.
هر دلیلی بینتیجه و بیاثر ** باطل آمد در نتیجهی خود نگر
Neticesiz ve tesirsiz olan her delil boş çıktı. Sen kendi neticene bak.
جز به مصنوعی ندیدی صانعی ** بر قیاس اقترانی قانعی
Yapanı ancak yapılan şeylerle görebildin; iktirani kıyas’la kanaat ettin.
میفزاید در وسایط فلسفی ** از دلایل باز برعکسش صفی
Filozof davasında delilleri çoğaltıp durur. Halbuki kalbi temiz Allah kulu, onun aksine delillere bakmaz bile.
این گریزد از دلیل و از حجاب ** از پی مدلول سر برده به جیب 570
Delil ve hicaptan kaçar, delalet edilenin peşine düşer, başını yakasının içine çeker.
گر دخان او را دلیل آتشست ** بیدخان ما را در آن آتش خوشست
Filozofa göre duman, ateşe delildir ama bizce dumansız olarak o ateşe atılmak daha hoştur.
خاصه این آتش که از قرب ولا ** از دخان نزدیکتر آمد به ما
Hele yakılıktan, sevgiden meydana gelen şu ateş yok mu? O, bize dumandan daha yakındır.
پس سیهکاری بود رفتن ز جان ** بهر تخییلات جان سوی دخان
Hasılı cana ariz olan hayallere kapılıp dumana koşmak ve bu yüzden candan olmak, pek kötü bir iştir, pek bahtsızlıktır.
در بیان قول رسول علیهالسلام لا رهبانیة فیالاسلام
Peygamber Aleyhisselam’ın “Müslümanlıkta papazlık yoktur” hadisi
بر مکن پر را و دل بر کن ازو ** زانک شرط این جهاد آمد عدو
Kanadını yolma, onun sevgisini gönlünden sök, çıkar. Çünkü, savaşmak için düşmanın bulunması şarttır.
چون عدو نبود جهاد آمد محال ** شهوتت نبود نباشد امتثال 575
Düşman olamadıkça savaş imkanı yoktur. Şehvetin olmazsa ondan kaçınma emrine uyman mümkün değildir.
صبر نبود چون نباشد میل تو ** خصم چون نبود چه حاجت حیل تو
Meylin olmazsa sabrın manası yok. Düşman yoksa ordu sahibi olmana ne hacet?
هین مکن خود را خصی رهبان مشو ** زانک عفت هست شهوت را گرو
Kendine gel de kendini hadım etme, papaz olma. Çünkü, çekinmek ve temiz durmak, şehvetin zıddıdır.
بیهوا نهی از هوا ممکن نبود ** غازیی بر مردگان نتوان نمود
Hava ve heves olmadıkça hava ve hevesten çekinin denmesi mümkün değildir. Ölülere gazilik taslanmaz ya!
انفقوا گفتست پس کسپی بکن ** زانک نبود خرج بیدخل کهن
“Yoksullara verin onları doyurun “ denmiştir, şu halde kazan. Çünkü elinde eskiden kazandığın bir şey olmadıkça harcayamazsın ki.
گر چه آورد انفقوا را مطلق او ** تو بخوان که اکسبوا ثم انفقوا 580
Gerçi o mutlak olarak “Yoksulları doyurun” demiştir ama sen “Kazanın da sonra yoksulları doyurun” diye oku’