خانه تنگ آمد ازین گهوارهها ** طفلکان را زود بالغ کن شها
Bu beşikler yüzünden ev daraldı, Padişahım. Bu çocukları çabuk ergenlik çağına eriştir.
ای گواره خانه را ضیق مدار ** تا تواند کرد بالغ انتشار
Ey beşik, evi daraltma da ergenler, yayılabilsinler.
وسوسهای کی پادشاهزاده را پیدا شد از سبب استغنایی و کشفی کی از شاه دل او را حاصل شده بود و قصد ناشکری و سرکشی میکرد شاه را از راه الهام و سر شاه را خبر شد دلش درد کرد روح او را زخمی زد چنانک صورت شاه را خبر نبود الی آخره
Padişahın himmetiyle şehzadenin gönlünde bir keşif ve istiğna peydahlandı. Bu yüzden de vesveselenip şükür etmeden çekindi, serkeşliğe başladı. Padişah, ilham ve sır yoluyla bunu anladı. Canı sıkıldı. Ruhu, suretinin haberi olmaksızın şehzadeye bir zahim vurdu.
چون مسلم گشت بیبیع و شری ** از درون شاه در جانش جری
Şehzadenin canına, padişahın ruhundan alım satım olmaksızın bir feyiz geldi.
قوت میخوردی ز نور جان شاه ** ماه جانش همچو از خورشید ماه 4760
Aya benzeyen canı, ay nasıl güneşten nur alıyorsa padişahın nurîyle nurlanmakta, onun canından gıdalanmaktaydı.
راتبهی جانی ز شاه بیندید ** دم به دم در جان مستش میرسید
Anbean sarhoş ruhuna, o misli, menendi olmayan padişahın ruhundan can gıdası gelmedeydi.
آن نه که ترسا و مشرک میخورند ** زان غذایی که ملایک میخورند
Fakat hıristiyanların, müşriklerin yedikleri gıda değil, meleklerin yedikleri gıda.