English    Türkçe    فارسی   

1
1836-1845

  • Düşmanların kem gözleri, kin ve gayızları, hasetleri; kovalardan su boşalır gibi başına boşalır.
  • Düşmanlar kıskançlıklarından onu parça parça ederler; dostlar da ömrünü heva ve hevesle zayi eder, geçirirler.
  • Bahar zamanı, ekin ekmekten gafil kişi, bu zamanın kıymetini ne bilsin!
  • Tanrı lütfunun himayesine sığınman gerektir. Çünkü Tanrı, ruhlara yüzlerce lütuflar döktü.
  • Tanrı’nın lütfuna sığınman gerek ki bir penah bulasın. Ama nasıl penah? Su ve ateş bile senin askerin olur. 1840
  • Nûh’a ve Mûsâ’ya deniz dost olmadı mı? Düşmanlarını da kinle kahretmedi mi?
  • Ateş, İbrahim’e kale olup da Nemrut’un kalbinden duman çıkartmadı mı?
  • Dağ, Yahya’yı kendisine çağırarak ona kastedenleri taşlarıyla paralayıp sürmedi mi?
  • Ey Yahya! Kaç, bana gel de keskin kılıçlardan seni kurtarayım, demedi mi? “ dedi” diye cevap verdi.
  • Dudunun tacire veda edip uçması
  • Dudu ona hoşa gider bir iki nasihat verdi, sonra “Allahaısmarladık, artık ayrılık zamanı geldi” dedi. 1845