English    Türkçe    فارسی   

1
2899-2908

  • Hattâ su gibidir; her katrası hem baştır, hem ayak… Hem de başsız, ayaksız koşup gider.
  • بلکه چون آب است هر قطره از آن ** هم سر است و پا و هم بی‌‌هردوان‌‌
  • Haşa, bu hikâye değil, kendine gel! Bizim ve senin bugünkü halimizdir, dikkat et! 2900
  • حاش لله این حکایت نیست هین ** نقد حال ما و تست این خوش ببین‌‌
  • Kuvvet ve kudret sahibi olan sofilerin yanında geçmiş anılmaz.
  • ز آن که صوفی با کر و با فر بود ** هر چه آن ماضی است لا یذکر بود
  • Arap da biziz, testi de biziz, padişah da biziz, hepsi biziz. Ezelde mahrum olanlar, bunu anlamaktan mahrum kaldılar.
  • هم عرب ما هم سبو ما هم ملک ** جمله ما يؤفک عنه من أفک‌‌
  • Aklı erkek bil. Kadın da bu nefis ve tabiattır. Bu ikisi zulmete mensup ve münkirdirler; akıl ise ışıktır
  • عقل را شو دان و زن را نفس و طمع ** این دو ظلمانی و منکر عقل شمع‌‌
  • Şimdi dinle, asıl inkâr neden meydana geldi, Şundan: küllün çeşit çeşit cüzileri vardır.
  • بشنو اکنون اصل انکار از چه خاست ** ز آن که کل را گونه گونه جزوهاست‌‌
  • Bu küllün cüz’ü, cüzülerin külle nispeti gibi değildir (terkip kabul etmez); gülün cüz’ü olan gül kokusu gibi de değildir.(cüzülenmez. Bu cüz ve kül itibaridir). 2905
  • جزو کل نی جزوها نسبت به کل ** نی چو بوی گل که باشد جزو گل‌‌
  • Yeşilliğin letafeti güldeki güldeki letafetin (itibari olarak) cüz’ü olduğu gibi kumrunun sesi de (yine itibari olarak) bülbül nağmesinin bir cüz’üdür.
  • لطف سبزه جزو لطف گل بود ** بانگ قمری جزو آن بلبل بود
  • Eğer bu husustaki müşkül şeyleri anlatmaya, onlara cevap vermeye koyulsam susamışlara ne vakit su vereceğim?
  • گر شوم مشغول اشکال و جواب ** تشنگان را کی توانم داد آب‌‌
  • Eğer sen, burada müşkül vaziyete düştüysen sabret. Sabır, gamdan kurtulmak için anahtardır.
  • گر تو اشکالی به کلی و حرج ** صبر کن الصبر مفتاح الفرج‌‌