- Nice defalardır kötü huydan perişan bir hale düştün. Fakat duygun yok ki. Pek duygusuzlaştın.
- بارها از خوی خود خسته شدی ** حس نداری سخت بیحس آمدی
- Çirkin huyundan başkalarını, zarara soktuğundan başkalarına mazarrat verdiğinden,
- گر ز خسته گشتن دیگر کسان ** که ز خلق زشت تو هست آن رسان
- Gafilsen hiç olmazsa kendi yaraladığını bilirsin ya. Sen hem kendine azapsın, hem başkalarına!
- غافلی باری ز زخم خود نهای ** تو عذاب خویش و هر بیگانهای
- Ya baltayı al, ercesine vur, Ali gibi bu Hayber kapısını kopar.
- یا تبر برگیر و مردانه بزن ** تو علیوار این در خیبر بکن
- Yahut bu dikeni gülfidanına ulaştır, sevgilinin nurunu nâra kavuştur? 1245
- یا به گلبن وصل کن این خار را ** وصل کن با نار نور یار را
- Da onun nuru senin ateşini söndürsün; vuslatı, dikenini gül bahçesi haline getirsin.
- تا که نور او کشد نار تو را ** وصل او گلشن کند خار تو را
- Sen cehenneme benziyorsun, o ise mümindir. Mümine ateşi söndürmek imkânı var .
- تو مثال دوزخی او مومن است ** کشتن آتش به مومن ممکن است
- Mustafa, cehennemin sözünü naklederek buyurdu ki: “ Cehennem, korkusundan mümine yalvararak,
- مصطفی فرمود از گفت جحیم ** کاو به مومن لابه گر گردد ز بیم
- “Padişahım, çabuk geç, Nurun, ateşimi söndürecek” der.
- گویدش بگذر ز من ای شاه زود ** هین که نورت سوز نارم را ربود
- Şu halde ateşi helâk eden, müminin nurudur. Çünkü bir şeyi zıddından başka bir şeyle gidermek imkânsızdır. 1250
- پس هلاک نار نور مومن است ** ز انکه بیضد دفع ضد لا یمکن است