- Dostlar Zünnun’un bu işinde düşünceye daldılar, zindana gittiler, bu hal hususunda konuşup fikirlerini söylemeye başladılar: 1430
- دوستان در قصهی ذو النون شدند ** سوی زندان و در آن رایی زدند
- Dediler ki: “Bunu herhalde kasten yapıyor. Bunda bir hikmet var. O bu dinle bir kıbledir, bir delildir.
- کاین مگر قاصد کند یا حکمتی است ** او در این دین قبلهای و آیتی است
- Ona delilik hükmetsin, o çaldırsın. İmkân mı var? Böyle bir şey onun deniz gibi hudutsuz aklından ne kadar uzak!
- دور دور از عقل چون دریای او ** تا جنون باشد سفه فرمای او
- Haşa delilik bulutu, onun ayını örtsün. Böyle bir şey onun ulu makamının kemalinden değildir.
- حاش لله از کمال جاه او ** کابر بیماری بپوشد ماه او
- O halkın şerrinden bir bucağa sindi. Akıllılardan utandı da divane oldu.
- او ز شر عامه اندر خانه شد ** او ز ننگ عاقلان دیوانه شد
- Tane tapan sersem akıldan usanmış da bu yüzden mahsus kendisini deli göstermiştir.” 1435
- او ز عار عقل کند تن پرست ** قاصدا رفته ست و دیوانه شده ست
- Maden de der ki: “Yiğit, beni bağla. Öküz kuyruğundan yapılma kamçı ile başıma, sırtıma vur. Fakat deşeleme!
- که ببندیدم قوی و ز ساز گاو ** بر سر و پشتم بزن وین را مکاو
- Kamçı yarasından hayat bulayım. Musa’nın öküzü yüzünden dirilen maktul gibi dirileyim.
- تا ز زخم لخت یابم من حیات ** چون قتیل از گاو موسی ای ثقات
- Öküz kuyruğundan yapılma kamçının açtığı yaradan iyileşeyim, Musa’nın mucizesiyle dirilen o öldürülmüş adam gibi canlanayım.
- تا ز زخم لخت گاوی خوش شوم ** همچو کشتهی گاو موسی گش شوم
- O öldürülmüş adam öküz kuyruğu kamçısının açtığı yaradan dirildi. Bakır gibi kimya yüzünden altın oldu.
- زنده شد کشته ز زخم دم گاو ** همچو مس از کیمیا شد زر ساو