- Ben uzun uzadıya ilerisini düşünen aklı denedim. Bundan böyle divaneliğe vuracağım!
- آزمودم عقل دور اندیش را ** بعد از این دیوانه سازم خویش را
- Seyyid’in “Niçin orospuyu aldın?” demesi üzerine Delkak’ın mazereti
- عذر گفتن دلقک با سید که چرا فاحشه را نکاح کرد
- Seyyid-i Ecel, bir gece Delkak’a “Hemencecik bir orospuyu neden aldın?
- گفت با دلقک شبی سید اجل ** قحبهای را خواستی تو از عجل
- Bunu bana söylemeliydin. Sana namuslu bir kız alırdık” dedi.
- با من این را باز میبایست گفت ** تا یکی مستور کردیمیت جفت
- Delkak “Dokuz tane namuslu, temiz kadın aldım, hepsi orospu oldu. Derdimden eridim, bittim. 2335
- گفت نه مستور صالح خواستم ** قحبه گشتند و ز غم تن کاستم
- Bunun üzerine bu hiçbir işe yaramaz orospuyu aldım. Görelim bakalım, bunun sonu ne olacak?” dedi.
- خواستم این قحبه را بیمعرفت ** تا ببینم چون شود این عاقبت
- Ben, birçok defalar aklı sınadım. Bundan sonra bir tarla arayacak, oraya delilik tohumu saçacağım!
- عقل را من آزمودم هم بسی ** زین سپس جویم جنون را مغرسی
- Birisinin kendisini deli gösteren bir uluyu hile ile söyletmesi
- به حیلت در سخن آوردن سائل آن بزرگ را که خود را دیوانه ساخته بود
- Birisi” Bir akıllı arıyorum, onunla meşverette bulunacağım, bir müşkülüm var, ona söyleyeceğim” dedi.
- آن یکی میگفت خواهم عاقلی ** مشورت آرم بدو در مشکلی
- Bu sözü duyan da “Şehrimizde kendisini deliliğe vuran birisi var, ondan başka akıllı yok.
- آن یکی گفتش که اندر شهر ما ** نیست عاقل جز که آن مجنوننما
- İşte bir sopaya binmiş, çocuklarla beraber koşup duruyor. 2340
- بر نیی گشته سواره نک فلان ** میدواند در میان کودکان
- Rey ve tedbir sahibi, ateş parçası gibi bir adamdır. Kadri gök gibi yüce, yıldızlar yağdırıcı bir zattır.
- صاحب رای است و آتش پارهای ** آسمان قدر است و اختر بارهای