English    Türkçe    فارسی   

2
2827-2836

  • “Ahmet dinini yüceltmek için bir mescit yapalım” dediler. Hâlbuki bu mürtetlikten başka bir şey değildi.
  • کز برای عز دین احمدی ** مسجدی سازیم و بود آن مرتدی‏
  • Bu çeşit aykırı bir oyuna girişerek Peygamber’in mescidinden başka bir mescit yaptılar.
  • این چنین کژ بازیی می‏باختند ** مسجدی جز مسجد او ساختند
  • Döşemesini, tavanını, kubbesini düzdüler. Fakat bununla cemaati ayırmak diliyorlardı.
  • فرش و سقف و قبه‏اش آراسته ** لیک تفریق جماعت خواسته‏
  • Yalvararak Peygamber’in yanına geldiler, deve gibi huzuruna çöktüler. 2830
  • نزد پیغمبر به لابه آمدند ** همچو اشتر پیش او زانو زدند
  • “Ey Allah Peygamberi, lütfedip o mescide kadar bir zahmet etsen;
  • کای رسول حق برای محسنی ** سوی آن مسجد قدم رنجه کنی‏
  • Kademlerinle kutlasan, günlerin kıyamete kadar ter-ü taze olsun!
  • تا مبارک گردد از اقدام تو ** تا قیامت تازه باد ایام تو
  • Topraklı, bulutlu günün, zaruret ve yoksulluk gününün mescidi işte.
  • مسجد روز گل است و روز ابر ** مسجد روز ضرورت وقت فقر
  • Diledik ki oraya bir garip gelirse yer bulsun, bu hizmet konağında bolluğa ersin.
  • تا غریبی یابد آن جا خیر و جا ** تا فراوان گردد این خدمت‏سرا
  • Bu suretle de din şiarı çoğalsın, etrafa yayılsın, dostlarla olunca acı yemiş bile hoştur. 2835
  • تا شعار دین شود بسیار و پر ** ز انکه با یاران شود خوش کار مر
  • Bir an orayı şereflendir, bizi tezkiye et, diğer sahabeye bildir.
  • ساعتی آن جایگه تشریف ده ** تزکیه‏ی ما کن ز ما تعریف ده‏