- Yokluktan varlığa geldin ya… Kendine gel, geldin ama nasıl geldin Sarhoşça… Hiç kendinden haberin yok!
- آنچنان کز نیست در هست آمدی ** هین بگو چون آمدی مست آمدی
- Geldiğin yollar aklında bile kalmadı. Fakat biz yine sana bir remiz söyleyecek, bir şey hatırlatacağız. 1290
- راههای آمدن یادت نماند ** لیک رمزی بر تو بر خواهیم خواند
- Bu aklı terk et de hakikî akla ulaş. Bu kulağı tıka da hakikî kulak kesil!
- هوش را بگذار وانگه هوشدار ** گوش را بر بند وانگه گوش دار
- Hayır hayır… Söyleyeceğim, çünkü henüz hamsın sen. Daha ilkbahardasın, Temmuzu görmedin bile!
- نه نگویم زانک خامی تو هنوز ** در بهاری تو ندیدستی تموز
- Ey ulular, bu cihan bir ağaca benzer; biz de bu âlemdeki yarı ham, yarı olmuş meyveler gibiyiz.
- این جهان همچون درختست ای کرام ** ما برو چون میوههای نیمخام
- Ham meyveler, daha iyice yapışmıştır, oradan kolay kolay kopmazlar. Çünkü ham meyve köşke, saraya lâyık değildir ki.
- سخت گیرد خامها مر شاخ را ** زانک در خامی نشاید کاخ را
- Fakat oldu da tatlılaştı, dudağı ısırır bir hale geldi mi artık dallara iyi yapışmaz, hemen düşüverir. 1295
- چون بپخت و گشت شیرین لبگزان ** سست گیرد شاخها را بعد از آن
- O baht ve ikbal yüzünden adamın ağzı tatlılaştı mı insana bütün cihan mülkü soğuk gelir.
- چون از آن اقبال شیرین شد دهان ** سرد شد بر آدمی ملک جهان
- Bir şeye sımsıkı yapışmak, bir şeyde taassup göstermek hamlıktır. Sen ana karnında çocuk halindeyken işin gücün ancak kan içmeden ibarettir.
- سختگیری و تعصب خامی است ** تا جنینی کار خونآشامی است
- Söylenecek bir şey daha kaldı ama ben söylemeyeceğim, sana onu Ruhulkudüs bensiz söylesin.
- چیز دیگر ماند اما گفتنش ** با تو روح القدس گوید بی منش