- Bu hususta kulluktan, ihtiyaçtan, zaruretten başka hiçbir şeyin itibarı yok” demekte,
- جز خضوع و بندگی و اضطرار ** اندرین حضرت ندارد اعتبار
- Dedi ama Kenan: “Baba, yıllardır bu sözleri söylemektesin, yine de söylüyorum… Cahil misin ne?
- گفت بابا سالها این گفتهای ** باز میگویی بجهل آشفتهای
- Bu sözleri herkese ne kadar söyledin de nice soğuk cevaplar aldın, kötü sözler duydun. 1325
- چند ازینها گفتهای با هرکسی ** تا جواب سرد بشنودی بسی
- Bu soğuk sözlerin kulağıma bile girmedi, şimdi mi girecek? Artık ben bilgi sahibiyim, büyüdüm” diye cevap verdi.
- این دم سرد تو در گوشم نرفت ** خاصه اکنون که شدم دانا و زفت
- Nuh, “A yavrum, bir kerecik olsun babanın öğüdünü tutsan ne olur?” dedi.
- گفت بابا چه زیان دارد اگر ** بشنوی یکبار تو پند پدر
- O, böyle güzel güzel nasihatler ediyor, Kenan’da bu çeşit ağır sözlerle karşılık veriyordu.
- همچنین میگفت او پند لطیف ** همچنان میگفت او دفع عنیف
- Ne babası, Kenan’a öğüt vermeden usandı, ne o kötü oğlun kulağına babasının bir sözü girdi!
- نه پدر از نصح کنعان سیر شد ** نه دمی در گوش آن ادبیر شد
- Onlar, böyle konuşup dururlarken bir çevik dalgadır geldi. Kenan’ın başından aştı, onu boğup götürüverdi. 1330
- اندرین گفتن بدند و موج تیز ** بر سر کنعان زد وشد ریز ریز
- Nuh, “Ey sabırlı padişahım, eşeğin öldü, yükümü sel götürdü.
- نوح گفت ای پادشاه بردبار ** مر مرا خر مرد و سیلت برد بار
- Bana nice defalar, sana mensup olanlar tufandan kurtulacaklar diye vaatlerde bulundun.
- وعده کردی مر مرا تو بارها ** که بیابد اهلت از طوفان رها