- Yavrusunu kebap edip yiyenleri hemencecik paraladı öldürdü.
- از کباب پیلزاده خورده بود ** بر درانید و بکشتش پیل زود
- O anda hepsini de birer, birer paralıyor, onlardan hiç de ürkmüyordu.
- در زمان او یک بیک را زان گروه ** میدرانید و نبودش زان شکوه
- Onların her birini havaya kaldırıp yere vurarak parçalamaktaydı. 155
- بر هوا انداخت هر یک را گزاف ** تا همیزد بر زمین میشد شکاف
- Ey halkın kanını emen, bu işten uzaklaş, halkın kanı seni savaşa düşürmesin.
- ای خورندهی خون خلق از راه برد ** تا نه آرد خون ایشانت نبرد
- Bil ki halkın malı kanı demektir. Çünkü mal güçle, kuvvetle çalışmayla ele geçer.
- مال ایشان خون ایشان دان یقین ** زانک مال از زور آید در یمین
- O fil yavrularının anaları kan güder, fil yavrusu yiyenden öç alır, öldürür.
- مادر آن پیلبچگان کین کشد ** پیل بچهخواره را کیفر کشد
- Ey rüşvet alan, sen fil yavrusu yemektesin. Sana düşman olan fil, kökünü kazır, seni mahveder.
- پیلبچه میخوری ای پارهخوار ** هم بر آرد خصم پیل از تو دمار
- Hilelere sapanı koku, rüsvay etti. Fil yavrusunun kokusunu bilir. 160
- بوی رسوا کرد مکر اندیش را ** پیل داند بوی طفل خویش را
- Hak kokusunu Yemen’den duyan bendeki bâtıl kokuyu nasıl olurda duymaz?
- آنک یابد بوی حق را از یمن ** چون نیابد بوی باطل را ز من
- Mustafa, ta uzak yoldan koku alır da ağzımızda ki güzel kokuyu nasıl almaz?
- مصطفی چون برد بوی از راه دور ** چون نیابد از دهان ما بخور