- “Padişahlar, bu kötü kişiye şefaat edin… Ayağım da balçıkta kaldı, kilimim de” der.
- یعنی ای شاهان شفاعت کین لیم ** سخت در گل ماندش پای و گلیم
- Namazda sağ tarafa selâm vermek, kıyamette Allah’ın hesaba çekmesinden korkarak peygamberlerden yardım dilemeye, onlardan şefaat istemeye işarettir
- بیان اشارت سلام سوی دست راست در قیامت از هیبت محاسبه حق از انبیا استعانت و شفاعت خواستن
- Peygamberler, “Çareye başvuracak gün geçti. O orada yapılacak bir şeydi, elde alet oradaydı, orada kaldı!
- انبیا گویند روز چاره رفت ** چاره آنجا بود و دستافزار زفت
- A bahtsız kişi, git oradan, sen vakitsiz öten bir horozsun. Bırak bizi, kanımıza bulaşma!” derler.
- مرغ بیهنگامی ای بدبخت رو ** ترک ما گو خون ما اندر مشو
- Bunun üzerine sol tarafa baş çevirir, hısımından akrabasından yardım ister. Onlar da “ Sus!”
- رو بگرداند به سوی دست چپ ** در تبار و خویش گویندش که خپ
- Allah’a kendin cevap ver. Bizi kim oluyoruz ki? Bizden el çek!” derler. 2170
- هین جواب خویش گو با کردگار ** ما کییم ای خواجه دست از ما بدار
- Ne bu yandan bir çare olur, ne o yandan. O biçarenin canı da yüz parça olur!
- نه ازین سو نه از آن سو چاره شد ** جان آن بیچارهدل صد پاره شد
- Herkesten ümidini keser de ellerini açar, duaya başlar:
- از همه نومید شد مسکین کیا ** پس برآرد هر دو دست اندر دعا
- Yarabbi, herkesten ümidim kesildi. Evvel de sensin, âhir de sen; senden başka önü, sonu olmayan yok, diye niyaza koyulur.
- کز همه نومید گشتم ای خدا ** اول و آخر توی و منتها
- Namazdaki bu hoş işaretleri gör de bunun eninde sonunda böyle olacağını bil!
- در نماز این خوش اشارتها ببین ** تا بدانی کین بخواهد شد یقین
- Namaz yumurtasından civcivi çıkara gör, yerden tane toplayan yolsuz yordamsız kuş gibi yere başvurup durma! 2175
- بچه بیرون آر از بیضه نماز ** سر مزن چون مرغ بی تعظیم و ساز
- Dekukî’nin namazdayken garkolmak üzere bulunan bir gemideki halkın feryadını duyması
- شنیدن دقوقی در میان نماز افغان آن کشتی کی غرق خواست شدن