Hünerlere, fenlere sahip olan bu akıllılara Allah Kur’an’ da “ Onlar bir şey bilmezler” dedi.
از پی این عاقلان ذو فنون ** گفت ایزد در نبی لا یعلمون
Her biri kendisinde bilgi var zannına kapılır da birisi çalacak diye korkuya düşer.
هر یکی ترسان ز دزدی کسی ** خویشتن را علم پندارد بسی
Zamanımı alıyorlar der. Hâlbuki bir fayda, bir kâr elde eden kişinin zamanı zaten onda yok!2645
گوید او که روزگارم میبرند ** خود ندارد روزگار سودمند
Halk beni işimden, gücümden alıkoydu der ama canı, ta boğazına kadar işsizliğe, güçsüzlüğe dalmıştır!
گوید از کارم بر آوردند خلق ** غرق بیکاریست جانش تابه حلق
Çıplak adam elbisemi sürüyüp duruyorum; eteğimi, onların pençesinden nasıl kurtaracağım der!
عور ترسان که منم دامن کشان ** چون رهانم دامن از چنگالشان
Âlim de, bilgilerin yüz binlerce çeşidini bilirde zalim herif, kendisini bilmez.
صد هزاران فضل داند از علوم ** جان خود را مینداند آن ظلوم
Her cevherin haysiyetini bilir de kendi cevherine gelince bir eşeğe döner!
داند او خاصیت هر جوهری ** در بیان جوهر خود چون خری
Be hey âlim, sen, ben caiz olan şeylerle caiz olmayanları bilirim dersin ama kendin caiz misin, işe yarar mısın, yoksa bir kocakarı mısın? Bundan haberin yok!2650
که همیدانم یجوز و لایجوز ** خود ندانی تو یجوزی یا عجوز
Bu, yerinde doğru… Şu, yerinde değil, eğri… Bunu biliyorsun ama sen doğru musun, eğri mi? Bir de iyice bak!
این روا و آن ناروا دانی ولیک ** تو روا یا ناروایی بین تو نیک
Her kumaşın değeri nedir? Biliyorsun da kendi değerini bilmiyorsun. Bu ahmaklıktır.
قیمت هر کاله میدانی که چیست ** قیمت خود را ندانی احمقیست