- Bey “Yahu, mescitte kimse kalmadı koyvermeyen kim, seni orada kim tutuyor?” diye bağırdı.
- گفت آخر مسجد اندر کس نماند ** کیت وا میدارد آنجا کت نشاند
- Sungur dedi ki: “Seni dışardan içeriye sokmayan yok mu? İşte beni de içerden dışarıya çıkarmayan o.
- گفت آنک بستهاستت از برون ** بسته است او هم مرا در اندرون
- Sana içeri girmeye izin vermeyen, benim de dışarı çıkmama mâni olmakta.
- آنک نگذارد ترا کایی درون ** میبنگذارد مرا کایم برون
- Senin bu tarafa adım atmana müsaade etmeyen benim de dışarıya adım atmama mâni oluyor!” 3070
- آنک نگذارد کزین سو پا نهی ** او بدین سو بست پای این رهی
- Balıkları karaya çıkarmayan deniz, karadakileri de denize sokmamakta.
- ماهیان را بحر نگذارد برون ** خاکیان را بحر نگذارد درون
- Balığın aslı sudan, öbür hayvanların aslı topraktan.
- اصل ماهی آب و حیوان از گلست ** حیله و تدبیر اینجا باطلست
- Bu işte hile ve düzene başvurmanın, tedbirlere girişmenin faydası yok ki!
- قفل زفتست و گشاینده خدا ** دست در تسلیم زن واندر رضا
- Kilit pek kuvvetli, açıcıda Allah. Teslimiyete yapışa gör, rıza göster!
- ذره ذره گر شود مفتاحها ** این گشایش نیست جز از کبریا
- Tedbirini unuttun mu pirinden o taze bahtı bulur, devlete erişirsin. 3075
- چون فراموشت شود تدبیر خویش ** یابی آن بخت جوان از پیر خویش
- Kendini unuttun mu seni anarlar… Kul oldun mu azat ederler!
- چون فراموش خودی یادت کنند ** بنده گشتی آنگه آزادت کنند
- “Hattâ izistey’ eserrüsül” hükmünce Peygamberlerin, münkirler, sözlerimizi kabul etmiyorlar diye ümitsizliğe, yese düşmeleri
- نومید شدن انبیا از قبول و پذیرای منکران قوله حتی اذا استیاس الرسل