Bu anlatışım da işte kara saplanmış eşek gibi kalakaldı. Yahudi’ye İncil okunamaz ki!3200
این بیان اکنون چو خر بر یخ بماند ** چون نشاید بر جهود انجیل خواند
Şia’ya Ömer’den bahsedilebilir mi? Sağırın yanında kopuz çalınabilir mi?
کی توان با شیعه گفتن از عمر ** کی توان بربط زدن در پیش کر
Fakat köyün bir bucağında tek bir adam bile varsa bu hayhuyum kâfidir, o anlatmıştır ya, yeter!
لیک گر در ده به گوشه یک کسست ** های هویی که برآوردم بسست
Anlatılması icap eden şeyi taşlar, kerpiçler bile dile gelir de anlayana adamakıllı anlatır!
مستحق شرح را سنگ و کلوخ ** ناطقی گردد مشرح با رسوخ
Allah, göklerden, yerlerden, ârazdan, âyandan ne verdi ve ne yarattıysa hepsini de ihtiyaca karşılık olarak vermiş, yaratmıştır. Bir şeye muhtaç olmalı, o ihtiyacı elde etmeli ki Allah ihsan etsin. “Allah, bunalan kişinin duasını kabul eder.” Bunalma, bir şeye hak kazanmış olmaya şahittir.
بیان آنک حق تعالی هرچه داد و آفرید از سماوات و ارضین و اعیان و اعراض همه باستدعاء حاجت آفرید خود را محتاج چیزی باید کردن تا بدهد کی امن یجیب المضطر اذا دعاه اضطرار گواه استحقاقست
Küçücük bir çocuk olan İsa’yı dile getirip konuşturan, Meryem’in derde düşüp niyaz etmesidir.
آن نیاز مریمی بودست و درد ** که چنان طفلی سخن آغاز کرد
Meryem’in cüz’ü olan İsa, Meryem’in diliyle değil, kendi diliyle onun yerine söz söyledi. Senin cüz’ünün cüz’ü de gizlice söz söyler durur.3205
جزو او بی او برای او بگفت ** جزو جزوت گفت دارد در نهفت
A kişi, elin, ayağın sana şahit olur. Niceye bir münkirliğe el sunacak, ayak atacaksın?
دست و پا شاهد شوندت ای رهی ** منکری را چند دست و پا نهی
Anlatılanı anlamaya, söyleneni dinlemeye liyakatin yoksa söz söyleyenin söyleme kabiliyeti seni görür anlar… Yatar, uyur!
ور نباشی مستحق شرح و گفت ** ناطقهی ناطق ترا دید و بخفت
Arayan, aradığını bulsun diye yerden ne biterse ihtiyaç sahibi için biter
هر چه رویید از پی محتاج رست ** تا بیابد طالبی چیزی که جست
Allah, gökleri yarattıysa ihtiyaçları gidersin diye yarattı.
حق تعالی گر سماوات آفرید ** از برای دفع حاجات آفرید