- Nuh’u hem bilirsin, hem bilmezsin, değil mi? İşte bunu da bu ayetle hadiste izhar edilen manaya kıyas et!
- هم بنسبت گیر این مفتوح را ** که بدانی و ندانی نوح را
- Dervişin yokluğu ve varlığı meselesi
- مسلهی فنا و بقای درویش
- Birisi dedi ki. Âlemde derviş yok… Olsa bile o derviş dervişlik makamına erişmişse yok olmuş demektir.
- گفت قایل در جهان درویش نیست ** ور بود درویش آن درویش نیست
- Doğru, çünkü varlığı, sureti bakımındandır, görünüşe göre vardır. Fakat sıfatları, Allah sıfatında yok olmuştur. 3670
- هست از روی بقای ذات او ** نیست گشته وصف او در وصف هو
- O, güneşe karşı yanmakta olan muma benzer. Mumun alevi de var sayılır ama güneşin önünde yoktur.
- چون زبانهی شمع پیش آفتاب ** نیست باشد هست باشد در حساب
- Fakat muma bir pamuk tutun mu yanar… Şu halde vardır.
- هست باشد ذات او تا تو اگر ** بر نهی پنبه بسوزد زان شرر
- Öyle ama sana bir aydınlık vermez ki; güneş, onu yok etmiştir. Bu bakımdan da yoktur.
- نیست باشد روشنی ندهد ترا ** کرده باشد آفتاب او را فنا
- İki yüz batman bala bir okka sirke koydun mu, sirke balın içinde erir gider.
- در دو صد من شهد یک اوقیه خل ** چون در افکندی و در وی گشت حل
- Tattın mı sirke lezzeti olmadığından yoktur. Fakat tarttın mı balın okkası artmıştır, vardır. 3675
- نیست باشد طعم خل چون میچشی ** هست اوقیه فزون چون برکشی
- Aslanın önünde ceylanın aklı başından gider, kendisinden geçer… Varlığı, aslanın varlığında mahvolur.
- پیش شیری آهوی بیهوش شد ** هستیاش در هست او روپوش شد
- Kemale ermeyenlerin Allah’a karşı yürüttükleri bu kıyas yok mu? Aşk coşkunluğundan ileri gelen bir şeydir. Ebedî, terbiyeyi terk etme değil!
- این قیاس ناقصان بر کار رب ** جوشش عشقست نه از ترک ادب