- Unsurların ipsiz, halatsız çekişleri yüzünden bedende yetmiş iki türlü illet vardır.
- هست هفتاد و دو علت در بدن ** از کششهای عناصر بی رسن
- İllet, unsurlar, birbirlerini bıraksınlar diye bedeni koparıp dağıtmak üzere gelir.
- علت آید تا بدن را بسکلد ** تا عناصر همدگر را وا هلد
- Bu unsurlar ayakları bağlı dört kuştur. Ölüm, hastalık ve illet de onların ayak bağlarını çözer.
- چار مرغاند این عناصر بستهپا ** مرگ و رنجوری و علت پاگشا
- Birbirlerine bağlı olan ayakları çözüldü, açıldı mı her unsur kuşu hemencecik uçuverir.
- پایشان از همدگر چون باز کرد ** مرغ هر عنصر یقین پرواز کرد
- Bu asıllarla feri’lerin birbirlerini çekişi yüzünden her an bedenimizde bir illet zuhur eder. 4430
- جذبهی این اصلها و فرعها ** هر دمی رنجی نهد در جسم ما
- Kuşa benzeyen her cüz’ün aslına uçması için bu ulaşmayı bozup yırtmak ister
- تا که این ترکیبها را بر درد ** مرغ هر جزوی به اصل خود پرد
- Fakat Allah’ın hikmeti, bu aceleye mâni olur. Onları ecel gelinceye kadar sıhhat vasıtasıyla toplu tutar.
- حکمت حق مانع آید زین عجل ** جمعشان دارد بصحت تا اجل
- “Ey cüz’ler, daha ecel gelip görünmedi. Ecelden önce kanat çırpmanızda bir fayda yok” der.
- گوید ای اجزا اجل مشهود نیست ** پر زدن پیش از اجلتان سود نیست
- Her cüz’ü, kendi aslına arkadaş olmayı diler, ararsa ayrılıkta kalan bu garip canın hali ne olur. Var, sen kıyas et!
- چونک هر جزوی بجوید ارتفاق ** چون بود جان غریب اندر فراق
- Canın da ruhlar âlemine çekilmeyi dilemesi, onun da vatanına gitmeyi ve ayağının bağlayan şu cisme ait cüz’ülerden kurtulmayı istemesi
- منجذب شدن جان نیز به عالم ارواح و تقاضای او و میل او به مقر خود و منقطع شدن از اجزای اجسام کی هم کندهی پای باز روحاند
- Can der ki: “Ey benim şu yeryüzüne mensup cüz’ülerim benim garipliğim sizin garipliğinizden daha acı… Ben, arşa mensubum.” 4435
- گوید ای اجزای پست فرشیم ** غربت من تلختر من عرشیم