- A iğri görüşlü, sen bana kendi gözünle bakma, benim gözümle bak da biri, iki görme!
- منگر از خود در من ای کژباز تو ** تا یکی تو را نبینی تو دوتو
- Bana, bir an olsun benim gözümle bak da varlıktan öte bir meydan gör.
- بنگر اندر من ز من یک ساعتی ** تا ورای کون بینی ساحتی
- Darlıktan da kurtul, addan, şöhretten de... Aşk içinden aşk gör vesselam.
- وا رهی از تنگی و از ننگ و نام ** عشق اندر عشق بینی والسلام
- Bil ki beden çerçevesinden kurtuldun mu kulağın da göz olur, burnun da. 2400
- پس بدانی چونک رستی از بدن ** گوش و بینی چشم میداند شدن
- O tatlı dilli padişah doğru söylemiştir: Ariflerin her kılı göz kesilir.
- راست گفتست آن شه شیرینزبان ** چشم گرد مو به موی عارفان
- Göz evvelce göz değildi... O, rahimde bir et parçasından ibaretti.
- چشم را چشمی نبود اول یقین ** در رحم بود او جنین گوشتین
- Yağ parçası görmeye sebep olmaz oğlum... Öyle olsaydı hiç kimse rüyada görülen şeyleri göremezdi.
- علت دیدن مدان پیه ای پسر ** ورنه خواب اندر ندیدی کس صور
- Mesela şeytan ve peri de görür... Fakat ikisinin gözünde yağ parçasına benzer bir şey yoktur.
- آن پری و دیو میبیند شبیه ** نیست اندر دیدگاه هر دو پیه
- Nurun yağla ne münasebeti var? Fakat yaratıcı sevgi ihsan edici Allah bu münasebeti bağışlamıştır işte! 2405
- نور را با پیه خود نسبت نبود ** نسبتش بخشید خلاق ودود
- İnsan topraktan yaratılmıştır, fakat toprağa benzemez ki... Cinlerin ateşle bir münasebeti yoktur; fakat onlar da ateşten yaratılmışlardır.
- آدمست از خاک کی ماند به خاک ** جنیست از نار بیهیچ اشتراک